“Hacı Durmuş içerilerin haraplığını, perişanlığını anlattıkça, hep bir nakarat gibi:
-Bu, bizim her şeye eyvallah deyip boyun eğmemizdendir, sözünü tekrarlıyordu.
O, ihtiyardı. Zaten birkaç günlük ömrü kalmıştı. Fakat eli ayağı tutanlar, hiçbir haksızlığa razı olmamalıydı. "Ah!" "Her memlekette bir adam çıksa... Ne rüşvet kalır, ne zulüm kalır, ne fesat kalır! Bir kişi... Bir kişi...”