Yalnız Kalan Elma Ağacı

Nilgün Ilgaz

About Yalnız Kalan Elma Ağacı

Yalnız Kalan Elma Ağacı subject, statistics, prices and more here.

About

Güzel mi güzel bir evin bahçesinde küçük bir elma ağacı… Ama dallarında ne kuş ne meyve ne yaprak var. Köklerinde ne solucan ne köstebek geziniyor. Yalnız Kalan Elma ağacı diyorlar ona. Yalnızlığının elbette bir sebebi var. Nilgün Ilgaz, doğanın yaşam döngüsüne ve yeryüzünde yaşamın ancak tüm canlılarla birlikte mümkün olabileceğine dair yemyeşil bir hikâye anlatıyor.
Estimated Reading Time: 41 min.Page Number: 24Publication Date: 2021Publisher: Çınar Yayınları
ISBN: 9789753485326Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

About the Author

Nilgün Ilgaz
Nilgün IlgazYazar · 9 books
1956 Gölcük doğumluyum. Kdz.Ereğli’de TED Kolejinde ortaokula başlayıp İstanbul Kadıköy Maarif Koleji’nden 1975 yılında mezun oldum. Yıldız Mimarlık Fakültesi son sınıftan ayrıldım. Türk Hava Yolları’nda ve TÜYAP Fuarcılık şirketinde yönetici olarak çalıştım. İlk kitabım “Çocukluk Limanıma Sığınan Foklar” 2003’te, “Dostum Çino” 2005’te, “Kahraman Çino” 2009’da ve “Benim Adım Palyaço” 2015’te yayımlandı. Kitap okumayı, yazmayı, resim yapmayı, eldeki artık materyallerle bir şeyler yaratmayı çok severim. Bir de çocukları çok seviyorum. Yaşları hiç önemli değil, ama onların hayal dünyalarını, hayata bakışlarını, buluşlarını hayranlıkla izlerim. Kitap yazmak gibi bir niyetim hiç yoktu. Hatta kayınpederim Rıfat Ilgaz, anlattığım çocukluk anılarımı çok beğenir “Bunları yazmalısın.” derdi. Ben de “Baba yazar olan sizsiniz, ben anlatayım, siz yazın.” derdim. Bir gün benim kitap yazdığımı ve binlerce sattığını görebilseydi, sanırım çok mutlu olurdu. Rıfat Ilgaz’ın gelini olmaktan gerçekten çok mutluyum. Ayrıca on yıl aynı evi paylaşmak da çok keyifliydi. Onun kitaplarının düzeltmelerini ben yapardım. Dil bilgime ve dikkatime güvenirdi. Ondan pek çok şey öğrendim elbette sohbetlerimizde. Ondan esinlenmedim ama hayatı daha farkında olarak yaşamayı ve toplumcu gerçekçi düşünmeyi öğrendim. Yazına dair de öğrendiğim çok şey var. Kitaplarımın hepsinin yazılmasına yaşadığım bir olay sebep oldu. “Farkındalık” çok önemli. Farkında olarak yaşıyorsanız, kitap yazmak için çevrenizde çok konu var. Bir gün gazetede okuduğum “Bir yılda 3 milyon fok yavrusunu döverek öldürdüler” haberi, beni bir anda çocukluğuma geri götürdü. Yaşadıklarımı yazdığım “Çocukluk Limanıma Sığınan Foklar” ın yazılmasına neden oldu ve böylece yazın hayatına girmiş oldum. İkinci kitabım “Dostum Çino” da; oğlumuza aldığımız köpek, bir hafta sonra evden gitmek zorunda kalınca o bir hafta içinde evde yaşadıklarımızı yazdım. Bu kitabı yazmama neden de, Çino gittikten bir hafta sonra anneler günü nedeniyle oğlum Anıl’ın yazdığı bir kompozisyondu. Bu yazısıyla okulda ödül almış. Yazıyı kitaba aynen bastık. Bir gün ev taşırken bu yazı elime geçti, okudum okudum, çok duygulandım ve ikinci kitabım Dostum Çino çıktı. Üçüncü kitabım “Kahraman Çino” da, yaşadığımız olayların sürprizli bir devamıydı. Son kitabım “Benim Adım Palyaço”, bir kitap fuarının kapısında tanıştığım on-on bir yaşlarında palyaço kılığında mısır satan küçük bir çocuğun yaşamından etkilenerek yazdığım bir kitap oldu. Çok da sevdim son kitabımı. Başka türde yazmayı hiç denemedim, istemiyorum. Yine hep çocuklar için yazmaya devam edeceğim. Şu an üzerinde çalıştığım bir kitap daha var. Daha doğrusu bu kitabı yazarken araya” Benim Adım Palyaço” girince yarım kalmıştı, şimdi ona devam ediyorum. Benim Adım Palyaço’ nun da sanki devamı olacakmış gibi gözüküyor. Kitabım basıldıktan sonra okurken sonuna geldiğimde olay sanki devam edecekmiş, etmeliymiş gibi hissettim.