Android hala tereddüt ediyordu. Makinenin taklit derisi üzerinde buharın yoğuştuğunu görebiliyordum. Kim'in parmakları titriyor ama eli aşağı iniyordu.
''Sen... korktun mu?'' diye sordum, gözlerimi irileştirerek.
''Hasarı önlemeye programlandim.'' diye açıkladı, O tamamıyla monoton sesiyle. ''Elektro-uyarım sistemim, beni bu eylemin gereksiz olduğu ve potansiyel tehlike arz ettiği konusunda uyarıyor. Duygusal algılarım yoğunlaşıp sistemimin kilitlenmesine neden oldular. Komutunu u aldım fakat programım, itaat etmeme mani oluyor.''
''Korku bu işte.'' dedim.
'' Ella, en sevdiğim savaş hangisi biliyor musun? '' başımı sağa sola salladım, insanların en sevdikleri savaş diye bir şeyin olduğunu bilmiyordum. ''İkinci Dünya Savaşı.'' Sesi dalgındı ''1900'lerin başlarında Birinci Dünya Savaşı yaşandı: tabi insanlar buna Birinci Dünya Savaşı demediler önceleri. Büyük Savaş dediler. Ama savaşlar bitmedi, ordular yeniden kuruldu ve başka bir Dünya Savaşı daha yaşadık. İşte bu yüzden seviyorum İkinci Dünya Savaşı'nı. Bütün savaşları bitireceği sanılan savaşın ardından patlak veren savaştı bu. Savaşın asla bitmeyeceğini hatırlatıyor bana. Savaşmayı bırakmayız.''