“Ölü noktadaydı şimdi. Bilmem hangi sanatçının öğüdünü hatırlıyordu: Bir sanat eseri üstüne çalışırken ölü noktaya gelince ara vermeli. İnsanoğlu tembelliğin savunmasını yapan hangi sözü benimsememiştir ki, o da bunu benimsemesin.”
“Eşyayı canlı varlık diye alan, bir boncukta, bir tutam saçta, bir kumaş parçasında, bizim bugün anlayamayacağımız, gülünç bulacağımız değerler tanıyan ilkel insanın dünyası ne kadar zenginmiş, bizim bugün yaşadığımız şu dünyadan, anlıyorum. Çocukluğumuzu unuttuğumuz, dünyaya çocuğun gözleriyle bakmayı küçümsediğimiz gün zenginliklerimizi de yitirmişiz. Eşyayı bir yana atarak düşünmenin, eşyayla bağlılıklar kurmadan duymanın zorluğunu düşünün bir.”