Kitabı okumaya başladığımda bir heyecan ve bir pişmanlık sardı beni. Heyecanımın nedeni Orhan Çelebi ile yaptığım konuşma oldu. Konuşması o kadar güzel, o kadar etkileyici, o kadar zekice ve o kadar anlamlıydı ki konuşurken onu dinleyen bir öğrenci edasıyla heyecanlanmamam mümkün değildi. Hele ki bilgisi beni büyüledi. Gerçekte böyle biri karşıma çıkarsa hiçbir zaman ondan ayrı kalmam. Okuduğu kitapları ve önerdiklerini tek tek not ettim. Ve imrendim. Hayran kaldım. Aşkı bile hissettirerek yaşadı, yaşattırdı.
Az çok tahmin etmişsinizdir pişmanlığımı. Kitabı alalı altı ay kadar bir zaman zarfı oldu. Okurken kendime sitemim oldu. Neden erteledim? Böyle her sayfası dolu dolu bilgi, her cümlesi, cümleleri oluşturan sözcükleri dahi boş geçmeyecek anlam yüklü hazinedir. Okumaya değer kesinlikle tavsiye edeceğim bir eser oldu.
Bu muhteşemliği şurda dursun. Kitap polisiye roman olup işlenen cinayetlerin bile cinayetleri işlenirken eminiyet mensubu ve hayran olduğum tarih öğretmeni Orhan Çelebi katillerin peşinde yorulmadan, aktif ve enerji dolu atikliğiyle gizemi çözme operasyonunda yer alıyor. Yer yer sinirlerin gerildiği oluyor.
Katillerin katili nasıl oluyor dedirten bu kitap okurken aydınlatan, okurken bulmacayı düşündürerek çozdüren, okurken çıkış yolu aratan oldu.
Yazarın hayal gücüne, bilgisine, derlemesine hayran olmamak mümkün değil. Kendisini yürekten takdir ediyorum. İlk kitabı olmasına rağmen hiçbir sayfasını boş geçirmemiş. Editör ve yayinevi hataları dışında denk geldiğim olmadı. Tekrar dile getiriyorum; kesinlikle tavsiye ediyorum.