Kitabımız Sibel kızımızın ebola virüsüne yakalanması ve bu süreci bir dağ evinde karantina döneminde geçirirken arkadaşına ait hayatı kitap yazmaya, daha doğrusu bilmeden kendi hayatını yazmaya karar vermesi ile başlıyor. Yazdığı kitap zamanında sürgün edilen bir ailenin yaşadığı acıyı, gurbeti, yalnızlığı ve hayatta kalma telaşını anlatıyor. Detaylı bir anlatım yapmak istemiyorum. Ama bildiğim ve tekrar tekrar inandığım bir şey yine karşıma çıktı. 'Hiçbir şey tesadüf değildir.' Gerçekten de öyle. Tevafuk ne muazzam şey. Hiç bilmem dediğin diyarlardan edindiğin bir dostla geçmişin karışmış, nereden bileceksin?
🍂Tamamen İbn-i Haldun'a ait olan 'Coğrafya kaderdir.' sözünün üstüne yazılmış bir kitap diyebilirim. İnsanlar dünyaya gelmeden önce hangi ırkta,boyda, coğrafyada, kiloda, dilde, dinde olacağına karar veremezler. Dünyaya geldikleri coğrafya şartlarını yüzlerine çarpıp, her şeyi bir kaç yanlış yüzünden tüm topluluğa mal etmeyi bize hangi aklı eksik öğretti bilmiyorum...
🍂Baştan sona hüzün kokan bir hikayeydi. Yazarımızın akıcı yazımı, bilgi birikimi ve duygu aktarımı gerçekten çok güzeldi.