Aklımda uçuşan kelimeyi unuttum gitti. Benim kelimelerim sadece duygulardan oluşuyordu çünkü. Benim portrelerim dram değil, tablo gibiydiler. Olaylara takıntılı hâle geldim ve onları o kadar çok düşündüm ve düşündüm ki tatmin edici bir başkalaşım yarattım. Dünyayı güç ve zevkten oluşan basit bir sergi salonuna dönüştürerek onu basitleştirdim. O sayfalarda hayat değil, hayatmış gibi görünen bir şov var. İşte her şey böyle başladı.
Sayfa 40