Eğer kavuşuyorsak , bu ihtimalimiz varsa hasretimiz dünyadakinedir . Yüce şeyler 2 türlü başlıyor .ilki dış şartlarda adeta zaruretle ,ikincisi içten sen onu bilmeden .. '
“Bir şey söylemedi.
Ben de nasıl devam edeceğimi bilemedim.
Birbirimizle içimizden konuştuk.
Ben onunla içimden konuşuyordum.
Birbirimize bakmadan denize baktık. İstanbul'du. “Sensin” dedim.
Değişiklik olsun, kendimizden çıkalım, başka bir kişiliği deneyerek o feci konuşamamayı dağıtmak için.
Bir şey söylemedi.
Ben de nasıl devam edeceğimi bilemedim…"
Düşünelim kanaat cengine çıkalım dünya verip ahret alalım diyelim: Ölü kalbimiz dirileydi Hakka dönüp sadakayla yıkanaydık dünyaya hiç meyleylemeyeydik.
Havanın, denizin, denizdeki hareketin, dizlerime sürtünerek koşan çocukların, sessizlikle önüme bırakılan çayın, motor gürültülerinin, ıssızlık içinde korku doğurarak kayan yelkenlilerin, sağ omzumu ağırlaştırarak ufka inen güneşin ve gelip giden insanların hayata doğru kımıldatamadıkları bir varlığım şimdi.