Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yaşanan Mimari

Steen Eiler Rasmussen

En Beğenilen Yaşanan Mimari Sözleri ve Alıntıları

En Beğenilen Yaşanan Mimari sözleri ve alıntılarını, en beğenilen Yaşanan Mimari kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
... yaşamdan yoksun bir mekân.. korkunç bir çirkinliğe dönüşür.
Yaşamı boyunca mimariye özgün bir bakış açısıyla yaklaşan Danimarkalı mimar Ivar Bentsen, bir lisenin ek binasının açılışında, yapıların konumunu hareket halindeki insanlara benzeterek şöyle demiştir: "Bazı binalar için uzanmış diyebiliriz, bazı binalar ise ayakta duruyor gibidir; kulelere gelince, onlar her zaman ayakta durur. Buradaki bina, sırtını tepeye vermiş oturuyor. Çevrede herhangi bir noktadan gözlemleyin; okul binasının başını kaldırıp şehrin güneyinde yer alan kırları gözetlediğini göreceksiniz.
Reklam
Başka bir sanat mimarlıktan daha soğuk ve daha soyut biçimler kullanmaz. Ama aynı zamanda, başka hiçbir sanat beşikten mezara insanın günlük yaşamıyla bu denli ilişkili değildir.”
Beceri ve bilgiyle kullanılmadıklarında en iyi malzemeler bile niteliklerini kaybeder. Düzgün bronz yüzeyler, metal ustasının aletleriyle işlenmedikçe tatmin edici olmaz.
Sayfa 167Kitabı okudu
Kil hayattır, alçı ölüm, mermer ise yeniden diriliş
Mimariyi bir sınav kâğıdı gibi değerlendirmek-yani bir binaya 10, diğerine 9 vermek- mimarinin verdiği zevki bozmak demektir.Mimariyi değerlendirmek için kesin kurallar ve ölçütler koymak olanaksızdır. Çünkü her değer verilecek bina-tüm diğer sanat eserlerinde olduğu gibi-kendine has standartlara sahiptir. Karşınızdaki binayı her şeyi en iyi ben bilirim edasıyla ele alırsanız, kendini kapayacak ve size söyleyecek hiçbir şeyi olmayacaktır. Buna karşın yeni izlenimlere açıksanız, bina kendini size açacak ve gerçek özünü sergileyecektir.
Sayfa 240Kitabı okudu
Reklam
The characteristic thing about the culture of japan is the extraordinary mobility of the Japanese in every sense of the word. The white man is always seeking stability. His house must be constructed to endure. He makes himself dependent on all sorts of worldly goods. But in Japan everything is in motion. The land itself is a land of impermanence. Rivers, coastlines, plains, and valleys are constantly changing. The average Japanese is not bound to ay definite spot. The ability to live without furniture, without impedimenta, with the least possible amount of neat clothing shows more than the advantage held by this Japanese race in the struggle of life; it shows also the real character of some weaknesses in our own civilization it forces reflection upon the useless multiplicity of our daily wants. We must have meat and bread and butter; glass windows and fire; hats, white shirts, and woolen underwear; boots and shoes; trunks, bags, and boxes, bedsteads, mattresses, sheets, and blankets: all of which a Japanese can do without, and is really better off without. -Lafcadio Hearn
Sayfa 100Kitabı okudu
Belki bir peri sarayına en uygun malzeme buzdur ama günümüzün gerçekçi dünyasında sağlam dokusal etkiler gereklidir; tıpkı görünüşü sürekli olarak değişen buz tabakasının altında, sonsuza kadar kalacakmış gibi duran çakıl taşlarında olduğu gibi. Çok uzun bir zaman süresince buzun hareketleri sonucu birbirleriyle sürtünen çakıl taşları ideal ölçüde düz yüzeylere sahiptir. Dokunması sağlam ve hoş, biçimleri düzgün ve belirgin, dokusal etkileri ise kesindir. Yayaların kuşaklar boyu üstünden geçip aşındırdıkları granit kaldırım taşları da aynı karaktere sahiptir. Taş yüzeyi cilalanarak daha da parlak hale getirilebilir. Fakat bunun sonucunda yüzey, kesinliğini kaybedecektir. Danimarkalı mimar Carl Petersen, bunun sebebini şöyle açıklamıştır: Çok parlatılmış bir taşta, yüzeyde cama benzer bir tabaka oluşur. Bu tabakadan fazla zorlanmadan geçen ışık, yüzeyin biraz altında yer alan daha pürüzlü bir tabaka tarafindan durdurulur. Diğer bir deyişle aynı anda iki yüzey birden görülür: Dıştaki parlak yüzey ve içteki pürüzlü yüzey. Bu, resim çekerken fotoğraf makinesinin hareket etmesi sonucu ortaya çıkan, üst üste binmiş iki görüntü etkisini andırır. Cilalanmış ahşap da aynı etkiyi yaratır.Islakmış ya da camla kaplıymış gibi duran cilalı masaları hepimiz görmüşüzdür. Burada sorun yüzeyin ayna gibi olması değildir — metal yüzeyIer ne kadar cilalanırsa cilalansınlar, üst üste binmiş görüntü etkisi vermezler.
Sayfa 176 - 177 - peri sarayı istəmək •~•Kitabı okudu
212 öğeden 141 ile 150 arasındakiler gösteriliyor.