Yaşlı Adamın Savaşı
John ScalziMost Liked Yaşlı Adamın Savaşı Reviews
You can find Most Liked Yaşlı Adamın Savaşı quotes, most liked Yaşlı Adamın Savaşı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Bilim kurgu romanları arasında çok keyif alarak okuduğum bir eser.Gerek hikayesinin özgünlüğü, gerekse anlatımının yalınlığı okuyucuyu kendine bağlamasını sağlıyor.Keyifli okumalar.
Surukleyici bir kitap oldugu dogru ancak ne star wars gibi ne star trek gibi ne de benzeri konular gibi. Kitap kendini okutuyor ama bu tarzı pek sevmedim. Sevenler olabilir. Yine de 2. Kitabına geçtim bakalım bu kez neler olacak.
Kayıp Rıhtım forumundaki okuma etkinliği sayesinde bu kitabı okuma şansım oldu. İlk başta bilim kurgu olması ve adından dolayı ağır metaforlar, bir sürü sonradan değişecek psikolojik tahlil beklerken aslında bu aralar en çok eğlendiğim kitabı buldum.
Spoiler
Kitap ana karakterimiz John'un bakış açısıyla anlatılıyor. Karakterin içtenliği sayasinde, kendimi ana karakter gibi şaka yapmaya çalışan 75 yaşındaki birisi gibi hissedebildim.
Aslında ana kahramanın askerlik serüveni, başlarda dört ayak üstüne düşme durumu yüzünden Forest Gump'ın askerlik serüvenini anımsattı. Sonrasında ise mantığı ile bir yerlere gelmesi güzeldi. Şikayet edebileceğim bir şey varsa o da, yazarın bir evren yaratırken çok uğraşması sebebiyle aksiyon kısmı biraz üstünkörü geçmesiydi. Umarım serinin diğer kitaplarında daha fazla aksiyon içerikli sahneye yer verilmiştir.
Cümleten selamlar arkadaşlar. Şu seriye başlarken öncelikle serinin ilk dört kitabını sizlerle paylaşmak istiyorum.
1) Yaşlı Adamın Savaşı
2) Hayalet Tugay
3) Son Koloni
4) Zoe’nin Öyküsü
Kitabımızın kurgusal ana karakteri John Perry. Kendisi 75 yaşında askere yazılıyor ve hemen aklıma bilim kurgu romanlarında bu tarz canlıların 600-700 yıl yaşadığı ve bunun da bu tarz bir roman olup olmadığı sorusu geliyordu. Üstelik uzayda bulunan KB ya da bilinen adıyla Koloni Birliği ve yaptıklarını da göz önüne alınca ilk başlar oldukça yavaş ilerse de (ki bunu kaplumbağa ve salyangozun 1 km hat boyunca yarışmasını canlı seyretmekle eş değer tutabiliriz) sindire sindire okumaktan da vazgeçmeyip başlara sabrettim.
Kullanıcı arayüzü eklemesi ve yaşananlardan sonra -okuyanlar bilir- beyninizdeki bilgisayara isim veriyorsunuz. O kısımda attığım kahkaha ve yanımdaki insanları kendimden uzaklaştırmak gerçekten garip ama hoş bir duyguydu. Sırf bu diyalog için bile kitap okunur desem yeridir. Yazar oldukça güzel tutturmuş bu kısmı.
John Scalzi’nin diliyle 2004 yılına dönecek olursak -ki bu romanı yazdığı yıldır- onun dilinin zayıf olmadığını ama kurgusunun biraz yetersiz kaldığını görebiliyoruz. İlk roman olması nedeniyle fazla ses etmeyeceğim ama Hayalet Tugay kitabında da aynı durumla karşılaşırsam ses tonum biraz sertleşecek sanırım. Güzel bir gün (şaşırtıcı) ve güzel bir havayla beraber cümleten mutlu hafta sonları diliyorum. Keyifli okumalar..
'' Yetmiş beşinci doğum günümde iki şey yaptım. Önce karımın mezarını ziyaret ettim. Sonra da askere yazıldım. ''
İşte böyle başlıyor ve toplam dört kitapta anlatılan dolu dolu bir maceraya dalıyorsunuz. Ben ikinci kitabı ilk okuduğum için ilk kitapta hiç yabancılık çekmedim.
Bu seride bilim kurgu, macera, heyecan, felsefe, hayal gücü, dostluk, aşk ve savaş arayanlar bol bol bulacak. Biraz zayıf da olsa espriler de anlatımı hafifletiyor. Okumaya kendimi öyle çok kaptırdım ki alıntı yapmak aklıma bile gelmedi.
John Perry yukarıda alıntıladığım gibi yetmiş beş yaşında Koloni Birliğinde askere katılır. Bu yaşta nasıl savaşacağını kendisinin bile pek aklı kesmiyor ama bir şekilde gençleştirileceğini ummaktadır. Hiç beklemediği ise kısmen kendi DNA' sından üretilen yeni bir bedene aktarılmak.
Sadece gençleşmek adına asker olup önüne geleni öldürmeye bakalım yüreği dayanacak mı?
Adından da anlaşılacağı üzere askeri temalı bir bilim kurgu kitabı. Tek odağı bu, sayfaların çoğu savaş sahneleri ve savaş öncesi toplantılara ayrılmış. Türün olmazsa olmazı insanüstü askerler ve garip uzaylılarla girilen cephe savaşlarının yanı sıra, okuduğum birçok bilim kurgu kitabından da ögeler içeriyor.
Kitabı çok beğenemediğimi söylemek isterim. Benim için anlatılanlar ya ustaca işlenecek ya da yeni olacak. Bu sefer ikisi de olmadı. İlginç bulduğum birkaç fikir vardı, onların üzerinde de fazla durulmadı. Ha, kitabı bilim kurgu değil de ana karakterin eşinin vefatı sonrası kendini toparlama hikayesi olarak değerlendirmeye kalksak da bu sefer karakterler çok yetersiz kalıyor. Özellikle de herkesin 75 yaş üzeri olup 18-20 yaşındaymış gibi konuşması, ve aynı espri anlayışına sahip olmaları gözümü tırmaladı.
Bu kadar yerdim ama kötü değil kesinlikle. Sadece biraz sade... Kısa ve heyecanlı bir kitap arayanlara veya bilim kurguya giriş yapmayı düşünenlere önerebileceğim bir kitap.