Yazgıların Tableti

Reha Mağden

About Yazgıların Tableti

Yazgıların Tableti subject, statistics, prices and more here.

About

Modern Türkçe yazında, romantik polisiye eşine az rastlanır bir tür. Reha Mağden, Yazgıların Tableti ile bu türü canlı tutmakla kalmıyor; nostaljik hafiyeliğiyle, iki insanın arasında başlayan her şeyi hikâyeleştiren anlatısıyla yeniden aramıza karışıyor. Ezcümle: Murat Davman geri dönüyor, iyi ki dönüyor… Merak sahibiydi Reha. Merakı oburluk düzeyindeydi. Sınırı yoktu. Bir meyhanede mesela, beni dinlerken aslında yan masada bir kadınla bir erkeğin konuşmasına kulak kabartırdı. Aslında Reha, hikâye yazmaya değil, her laftan bir hikâye bulmaya, aynı hikâyede boşlukları doldurmaya meraklıydı. "Tamam seni dinledim, güzel, ama iyi de siz neden ayrıldınız şimdi?!" gibi bir soru, bir saf salağın sorusu değil, hayat dedektifinin sorusuydu aslında. Üstünde kirli bir pardösü, saçı sakalı birbirine karışmış, az sonra bir bardan tekme tokat atılacak, sonra ağzı burnu kan içinde, dişleri kırık aynı bara girip, aynı soruyu soracak bir film karakterinden söz etmiyorum. Benim dedektifim, beni yargıya teslim etmek için değil, beni anlamak için de değil, kendini anlatmak için sorular sordu bana. İştahla! Onun için meraktan iştaha giden yol, iki nokta arasındaki en kısa yoldu. Akif Kurtuluş
Author:
Reha Mağden
Reha Mağden
Estimated Reading Time: 3 hrs. 56 min.Page Number: 139Publication Date: July 2017Publisher: Edebi Şeyler Yayınevi
ISBN: 9786055185985Country: TürkiyeLanguage: TürkçeFormat: Karton kapak
Türler:
Reklam

Book Statistics

Reader Profile of the Book

Kadın% 30.4
Erkek% 69.6
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

About the Author

Reha Mağden
Reha MağdenYazar · 3 books
1955’te Ordu’da dünyaya gelen Reha Oğuz Mağden, Adalet Partisi Ordu Milletvekili Hamdi Mağden'in oğluydu. Gürcü kimliğine ve sosyalist düşünceye hiç uzak olmadı. "Gürcü'ye sormuşlar, 'Gürcü olmasan ne olurdun' diye, 'Mahçup olurdum' yanıtını vermiş" esprisini hayata yaydı. Liseyi Ankara Cumhuriyet Lisesi ve Yükseliş Lisesi'nde okuyan Mağden, Hacettepe Üniversitesi Sosyoloji Bölümü’nden mezun oldu. Bir süre Sivas Cumhuriyet Üniversitesi'nde araştırma görevlisi olarak da çalışan Mağden, gazeteciliğe 1985’te Anadolu Ajansı İç Haberler Müdürlüğü’nde muhabir olarak başladı. Daha sonra çeşitli gazetelerde ve dergilerde Haber Müdürü ve editör olarak çalışan Mağden, son dönemde Birgün gazetesinde köşe yazarlığı yapıyordu. Mağden, aylık "...vs" dergisini de çıkardı. Bir röportajında içki konusunda şunları söyledi: "En önemli iki icat vardır: Biri şarap, diğeri sepet. İlkinde hayal gücünü üretiyorsun, ikincisinde ilkini saklıyorsun.Ben niye vazgeçeyim ki şaraptan, alkolden? Alkol verimliliği çok yükselten bir şey, çünkü senin dünyayla olan ilişkinde aldığın gardları alçaltıyor, dünyaya saldırma imkânı veriyor. Ha, belli bir sarhoşluk noktasından sonra hiçbir şey yapamaz hale geliyorsun, ama o da senin affedileceğin bir zaman olsun, o zamana kadar geçirdiğin ve o eşiğe kadar yaptığın şeylerin hatırı için. Ben benden şikayet eden kadınlara da onu söylüyorum, diyorum ki oraya kadarki zamanımı değerlendirin, orada iyiydim, orada çok hoşnuttunuz benden, sizi güldürüyordum, ondan sonra da yatıp uyuyorum zaten, kimseye bir zararım yok." Üç kez evlenen Mağden'in Ekim ve Arçil isimli iki oğlu var. Çocukluğundan beri Sait Faik'i hep ağabeyi olarak gördü. "Bir gün mutlaka Burgazada'da yaşayacağım" diyen Mağden, Burgazada'da yaşadı ve 25 Temmuz 2006 gecesi Burgazada'dan kaldırıldığı hastanede öldü. Mağden Burgazada'da toprağa verildi. Mağden’in ‘Üçünün Nerkisi’, ‘Yazgıların Tableti’, ‘Ah O Müstehcen Salınış’ ve ‘Cehennemde Bir Şehit’ adlı kitapları bulunuyor. Ölümünden kısa süre önce köşe yazılarından derlediği 'Kalem Ele Küsmeden' adlı kitabını çıkardı. Kitabının önsözünde "Reha Mağden'in akciğer kanseri nedeniyle öleceğini bilen" arkadaşlarının kısa yazıları yer aldı.