Bir hastane odası, bitkin bir yüz, ölüme beş dakika kala yapılan gergin konuşmalar gelir sonra. Bir yolcu vardır istasyonda uğurlanan. Bırakılmak istenmeyen gene de. Sıkı sıkı koluna yapışılan. Gidecektir. Bırakıp sevdiklerini sevmediklerini, umutlarını umutsuzluklarını, yazdıklarını yazmadıklarını...