“Yine de biri çıkıp nasılsın dese alışkanlıkla iyiyim diyeceğim. Kederli olduğum da söylenemez zaten. Buna sebep de yok çünkü. Ne taze bir ölüye sahibim, ne felaket geçirenlerim var. Dedim ya oturuyorum öylece. İyi ki kalbimi tanıyanlar yok. Ağırlıksız duran bedenimi küçümseyeceklerdi. Sonra da birbirlerine dürterek, ya da ileride ki arkadaşlarına göz işareti vererek beni göstereceklerdi, "kalbini yok etmişin haline bakın, hınzır pek de pratik, belli etmiyor hiç" diyeceklerdi. Ama iyi ki yoklar." Ah keşke hiç de olmasalar