2018 Ocak

Yedikıta - Sayı 113

Yedikıta Dergisi

Yedikıta - Sayı 113 Gönderileri

Yedikıta - Sayı 113 kitaplarını, Yedikıta - Sayı 113 sözleri ve alıntılarını, Yedikıta - Sayı 113 yazarlarını, Yedikıta - Sayı 113 yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hristiyan ve Müslüman kabirlerinin farkı..
Theophile Gautier kabristanlar için şunları söylemiştir: “Katolik, ölümü Müslümanlığın bilmediği kasvetli bir korku ahengi ile çevirmiş, bunun için dehşet vermek düşüncesiyle mezarlıklarını ürkütücü, cesetli şekillerle süslemiştir… Hâlbuki İslâm mezar taşları güzel ağaçların gölgesinde, gök mavisi ve altın yaldızlı renkleri ile bir cesedin çukuru olmaktan çok, ebedî istirahata mahsus bir köşk tesiri bırakır.”
Kabeyi ilk defa gül suyu ile yıkatan..
1269 senesinde hacca giden Sultan Baybars (1260-77), bu ziyaretinin hatırasına Kâbe’yi ilk defa gülsuyu ile yıkattırmış, yıkama işinde kendisi de omzunda su taşıyarak çalışmıştır.
Reklam
Mimar Sinan olmasaydı Ayasofya olmazdı..
Üçüncü Murad zamanında yaptırılan iki kalın minarenin mimarı olan Mimar Sinan aynı zamanda Ayasofya’yı yıkılmaktan da kurtarmıştı. Öncelikle,minarelerin kalınlığı mabedin gövdesine uyuyordu. Ayrıca minarelerin kendilerinden çok daha kalın olan temel ve kaideleri iç taraftan Ayasofya’yı perçinlemiş,bu suretle Ayasofya bu cepheden de payandalanmıştı. Mimar Sinan önden o minarelerle, arkadan da o heybetli payandalarla Ayasofya’yı öyle sağlamlaştırdı ki, bina bir Türk eseri halinde ebedileşti
Ayasofya ve Hz.Fatih
Kuzeybatı köşedeki tuğlalı minare Fatih’in hediyesidir. Ayasofya çapındaki bir camiye tek minare yakışmayacağı için sonradan aynı cephenin doğu köşesine bir minare daha dikilmiştir.