Yeni Ay’ın Kızı Emily
L. M. MontgomeryYeni Ay’ın Kızı Emily Reviews
You can find Yeni Ay’ın Kızı Emily reviews, Yeni Ay’ın Kızı Emily book reviews, Yeni Ay’ın Kızı Emily ratings on 1000Kitap.Score
8.4Out of 10
416 syf.
·
Not rated
“Dünyada beni seven kimse yok artık… Ama ağlamayacağım! Dünyanın ne kadar da büyük ve boş… Artık hiçbir şey bana ilgi çekici gelmiyor. Bahçedeki küçük elma ağacının çiçeklenip kar güzelliğine dönüşmesi bile... Ama babama cesur olacağıma dair söz verdim. Ve öyle yapacağım! Onlardan korktuğumu düşünmelerine izin vermeyeceğim. Karşılarında dimdik duracağım!”
…
Dört yaşındayken annesini, on bir yaşında da çok sevdiği babasını kaybeden ve Prens Edward Adası'ndaki New Moon Çiftliği'nde iki teyzesi ve onların kuzenleriyle birlikte yaşamaya başlayan Emily'nin merak ve hayranlık uyandıran hayat hikâyesini anlatır kitap.
....
Son derece disiplinli ve katı bir mizaca sahip Elizabeth Teyze… Bir o kadar şefkatli ve sevecen Laura Teyze… Çiftliğin tüm işlerini idare eden eğlenceli Kuzen Jimmy… Arkadaşlık, aile bağları, sevgi, umut ve hayaller… kitap aslında 3 ciltten oluşuyor ama ben galiba burdan sonra devam edemeyeceğim.
Bu kitabın yorumunu gerçekten büyük bir zevkle yapıyorum. Sadece bu kitabı beş günde okuduğumu görmek beni biraz üzdü çünkü çok çok kısa sürede bitebilecek bir kitaptı. Öncelikle kitapta sürükleyici bir olay örgüsü göremedim ve benim için kitabı okumamı sağlayan yanı bu değildi. Benim kitabı okumamı sağlayan en büyük yanı yazarın anlatım biçimiydi, Emily'nin zihninin içinde olmaktan keyif aldım. Belki de Emily'le kendimin çok büyük ölçüde benzediğini görmek kitabı çok sevmemi sağladı bilemiyorum ama karakter ve düşünce olarak kendime çok yakın bulduğum bir karakterdi. Artık Emily'le aramda çok büyük bir duygusal bağ olduğunu hissediyorum. Ayrıca yazarın betimlemeleri çok hoştu, insanın içinde Prens Edward Adası'nı ziyaret etme isteği uyandırıyor. Sadece sevmediğim tek bir şey var. Ben kitabı yazarın diğer kitabı olan Yeşilin Kızı Anne ile çok benzer buldum. Tabiki çok büyük benzerlikler denemez ama iki kitapta da karakterler bana bazen çok aynı hissi verdi ve bunu çok sevemedim. Ama daha sonra iki karakterin de yazarın kendi kişiliğini yansıtan farklı karakterler olduğunu düşündüm ve bu kendi içimdeki huzursuzluk hissini biraz olsun azalttı. Hem hangimiz herhangi bir yazarın farklı kitaplarını okurken karakterler arasında benzerlikler görmüyoruz ki? Bu kitap hakkında profilimde çok fazla alıntı gördünüz büyük ihtimalle ama benim paylaşacaklarım hâlâ bitmedi ve gerçekten bunu çok sevdim. Umarım siz de seversiniz. İkinci ve üçüncü kitapları da aynı zevkle okuyacağımı ummak istiyorum.
Evet yine bir L.M Montgomery serisi olan Emily serisinin ilk kitabının yorumuyla karşınızdayım. ️
Yeşilin Kızı Anne serisini dostlarımla okuduğum için 4.kitaptayım, o yüzden Anne' e bir virgül koyarak Rüzgarın kızı Emily'nin yaşam serüvenine bir göz atmaya karar verdim.
Emily, 11 yaşında olup annesini küçük yaşta kaybetmiş babası ile yaşayan bir kızdır. Ama ne yazıkki bir süre sonra da babasını veremden kaybeder. Asıl yaşam serüveni de işte tam bu notlara başlar. Emily kimin yanında kalacaktır? Yeni evinde neler onu beklemektedir? Bu sorunun cevabını ve 13 yaşına kadar olan yaşamına 1.kitap olan Rüzgarın Kızı Emily' de yer veriliyor.
Diğer bir açıdan Montgomery, kitaplarında benzer ögeleri kullanmayı sevdiğini bu serisinde net olarak gösteriyor olsa da benzerliklerin sıkıcılığından ziyade ruhumda oluşturduğu tada baktığım için bu seriyi de severek okumaya başladım.
Emily, şair ruhlu bir kız olarak, 11 yaşında bir çocuğun saf ama olgun edebiyatıyla bizleri tanıştırırken, bana ise uzun süredir satırlarla buluşmayan kalemimi 'artık eline al' mesajını verdi. Emily'e ilham gelen her satırda sanki bana gelmiş gibi yüreğimde bir şeylerin dolduğunu hissettirdi. Satırlarıyla bu denli bana seslenen bir yazarı iyi ki keşfetmişiz de çevirilerle edebiyat dünyamıza kazandırmışız diyorum.
Serinin devamına biraz ara vererek devam edeceğim çünkü güzel şeyler bir anda bitmemelii
Herkese tavsiye ederim.
Emily 3 seriden oluşan, çocuk edebiyatı olarak geçen bir seri.
Öyle mutlaka okunması gereken bir kitap diyemem pek bir şey katmaz. Ama kendini okutuyor ve çok tatlı içimizi ısıtacak bir kitap.
Emily 10 yaşındayken beklenmedik bir gelişmeden dolayı teyzeleriyle birlikte Yeni ayda (çiftlik) yaşamaya başlar. Emily teyzeleri Laura, Elizabetle ve kuzen Jimmy'le yaşamaya başlar. Elizabet çok kuralcı. Murayy (ailenin adı) kuralına göre yaşar. Laura teyze ise çok cana yakın, sevecen ve sevgi dolu. Kuzen Jimy küçük bir çocukken kuyuya düştüğü için biraz farklı biri.
Elizabeth hayatını tamamen bu kurallara göre sürdürür. İstemediği şeylerde bile kural böyle bunu yapmalıyım der. Bir muray Aile kuralı diye tutturmuş. Gerçi bütün muray ailesi böyle kendi yaşamlarından çok ailenin kuralı var ve herkesin buna uyması gerekli! Laura ise biraz daha sevgi dolu yüreğini dinleme taraftarı.
Kitap hakında spoiler vermeden kendi yorumuma geçiyim:
Emily 1 kitabın ilk bölümünde olan kesinlikle katıldığım bir durum var dadısıyla olan diyaloğu.
Babası hasta ve her an ölecek. Babası bunu saklarken dadısı söyleme taraftarı; kendini ona hazırlar senin yokluğuna, ne kadar zor olsada önceden hazırlanmak daha kolay diyor. Ki ben buna kesinlikle katılıyorum. Ne kadar ağır olursa olsun kendisini hazırlamalı böyle bir duruma.
Ah Emily sen hem çok farklı hemde tam bir Muray'sın ve bu senin kanında var. Neyseki kendinde olmayı başardın. En büyük hayalin şiir, öykü.. yani yazar olmak istiyorsun. Bunu başarıyorsun aslında.
Biz bu hikayede Emily'nin hayatını, arkadaşlığını, dostluğunu, hayallerini, kendi kurallarına göre yaşayışını okuyoruz.
Uzun zamandır çok merak ettiğim kitabı okumuş olmanın mutluluğunu yaşıyorum ve iyi ki de okudum.
O kadar güzeldi ki hemen serinin 2. Kitabına başladım.
Kitabı okurken bütün duyguları yaşadım diyebilirim. Yeri geldi güldüm, yeri geldi hüzünlendim, şaşırdım, üzüldüm,...
Emily Starr, babası ile birlikte küçük bir çiftlikte yaşamaktaydı. Annesi,Emily dört yaşındayken ölmüş.10 yaşına gelince babasınıda kaybeder.
Babasının ölümünden sonra annesinin akrabaları ona bakmaya karar verir ama kimin bakacağına karar verilemez. Çünkü kimse ona bakmak istememektedir. Onlara göre Emily tuhaf bir çocuk, tuhaf davranan ,tuhaf konuşan ,yaşına göre olgun davranıyordu.
Kura çekilir , kura sonucunda Emily'e, Elizabeth Teyze'nin bakmasına karar verilir.Elizabeth teyzesi , Yeni Ay adındaki çiftlikte yaşıyordu.
Haziran ayında Yeni Ay 'a giderler.
Emily'nin en büyük tutkusu yazmaktı. Hissettiklerini yazdığı zaman yaraları kapanıyor, kötü düşüncelerden kurtuluyordu.
Şiirler, babasına mektuplar yazıyordu.
Yazdıkları, "..yaralı ve kanayan ruhunun, incinmiş duyguları için bir rahatlama, arzu ettiği ve kaleminin ucuyla içindeki zehri boşalttığı zamanların ürünüydü"
Herkes onunla alay etsede yazma tutkusundan vazgeçmez.
Emily 'nin Yeni Ayda yaşadıkları,çocuksu masumiyetini, babasına yazdığı mektuplar hepsi kitapta.
Ben çok beğendim. Okumanızı öneririm.
