Beşiğinde, Lan'e dört armağan verilmişti. Ellerindeki yüzük,
boynunda asılı duran madalyon, kalçasındaki kılıç ve onun adına
edilmiş bir yemin. İçinde, gördüğünü hatırlamadığı annesinin ve
babasının resimleri bulunan madalyon, o armağanların en
kıymetlisiydi. Yemin ise en ağırı. "Demir sert olduğu, taç dayandığı
sürece Gölge'ye direnmek. Tek damla kan kalana dek Malkierlileri
savunmak. Savunulamayanın intikamını almak." Sonra, yağla
meshedilmiş, Dai Shan adı verilmiş, bir sonraki Malkier Kralı olarak
kutsanmış, öleceği bilinen bir ülkeden gönderilmişti.
Savaşta, ölüler için dua edersin ve atını sürersin, çünkü her zaman, ufkun
ötesinde yeni bir çatışma vardır. Ölüler için dua et, Moiraine Sedai,
ve atını sür."
"Annemin adına, sen 'çek'
dediğinde çekecek, sen 'kınına sok' dediğinde kınına sokacağım.
Annemin adına, sen 'gel' dediğinde gelecek, sen 'git' dediğinde
gideceğim." Kılıcı öptü ve başını kaldırıp beklenti içinde Moiraine'e
baktı. Dizleri üzerinde olmasına rağmen, tahtına oturmuş bir kral
onun yanında uysal kalırdı. Moiraine, adamın kendi hatırı için, ona
biraz tevazu öğretmeliydi.
Ve bir göletin hatırına.