Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kısmet'in Atlantik ve Amerika Seyahati

Yeni Dünya'ya Fora Yelken

Sadun Boro

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Atlantik
“Ne güzeldir sakinlik, sessiz sedasız yaşamak, işte bunlardan biri, Atlantik Okyanusunda, Deniz şırıltısından başka, Hiç ses yok ortada, Çeşit çeşit balıklar, Balinalar yunuslar, Sürüyle var uçan balıklar”
Sayfa 100
Balıkçı duası
“ Attım ağzına, gitsin boğazına, kellere, körlere, bekarlara, dullara, babamın, annemin tabağına, Miço’nun, benim tabağıma birer balık isteriz.” Balıkçı duası:)
Sayfa 72
Reklam
“Güvertede yıldızların altında, hep beraber sofranın etrafında oturmuş balığı yer, rakımı yudumlarken şöyle bir düşündüm: Acaba bir değil, on tane Norman’ın hazinesine sahip kimse, şu anda benden daha mutlu olabilir mi?! Çocuğum, karım yanımda, altımda kendi teknem, cemiyetin türlü sıkıcı bağlarından uzak, tabiatla baş başa, serazat bir hayat. Ama lüks yatımız, lokantada yiyecek paramız veya kürkümüz, otomobilimiz yokmuş, ne gam. Çok şükür sıhhatimiz, neşemiz yerinde, yiyebiliyor, içebiliyoruz ya. Ne alacağımız var, ne borcumuz, ne kimseye boynumuz bükük. Norman gibi ne hazineyi saklama, ne biri iki etme derdimiz var. Acaba kaç tane sınırsız servet sahibi, tanınmış şahsiyet veya politikacı iş, para veya sandalye hırsının iğrenç girdabından kendini sıyırıp da, tabiatın bahşettiği bu nimetlerden istifade edebiliyor? Acırım o zavallı âmâlara. Aman Allahım şaşırtma bizi de onlar gibi!...”
Sayfa 180
“Bir gün koya Avustralya bayraklı ‘Carina’ adında bir yelkenli geldi. Avustralya’dan gelmişler. Akdeniz’den geçerken bizim güney sahillerine de uğramışlar. Akşam içkiye bize geldiler, sohbet ettik. İçki ikram ederken ‘Rakı ister misiniz?’ deyince, adamcağız şeytan görmüş gibi oldu. Meğer Kekova’da bir akşam bunları içkiye davet etmişler. Bir hayli rakı içmiş. Teknede kafası üstü düşünce kulağının bir parçası kopmuş. Karısı da çakırkeyf, kopan parçayı iğne, iplikle yerine dikmiş, ama ters!” :))
Sayfa 134
“Ey büyük Allah’ım gene senin huzurunda herkesten, her kötülükten uzak, yalnız tabiatla baş başayız. Koca kainat ve onun içinde insan, bir hiç bile değil, ne boş, ne anlamsız... Üstelik birbirini severek, elinden tutarak yaşayacağına, biri diğerinin ağzından lokmasını kapmaya, gözüne parmağını sokmaya çalışan insanlar. Tabiat ne kadar dürüst, kabadayı ise, insanlık da o derece daha açgözlü, vahşi, çirkin oluyor her geçen gün!”
Sayfa 306
Denizden bir Miço geldi, bugün gene denize döndü...
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.