Yeni Kapitalizmin Kültürü

Richard Sennett

Yeni Kapitalizmin Kültürü Quotes

You can find Yeni Kapitalizmin Kültürü quotes, Yeni Kapitalizmin Kültürü book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Kültür, kapanma yerine feragati -özgür olmak için bağları, özellikle de zaman içinde geliştirilmiş bağları koparmayı- nasihat ediyor.
Yani modern işçiler otomasyon kaynaklı işe yaramazlık kabusu ile sonunda yüz yüze.
Reklam
Danışmanlar, modern bürokratik iktidarın temel bir malzemesi; onun makinelerini yağlıyorlar.
“Yeni kapitalizmin havarileri üç konuyu -iş, yetenek, tüketim- kendi ele alış biçimlerinin modern topluma daha fazla özgürlük kattığını iddia ediyor. Bu insanlarla aramdaki çekişme onların ‘yeni’ yorumunun doğru olup olmadığı konusunda değil; kurumlar, beceriler ve tüketim kalıpları gerçekten değişti. Benim iddiam,bu değişmelerin insanları özgürlüğe kavuşturmadığı.”
Sadakat, iş döngüsünde hayatta kalmak için zorunlu bir malzemedir. Düşük toplumsal sermaye en çok, yırtıcıları püskürtme gayretindeki firmaları etkiler. Çalışanlar söz konusu olduğunda ise sadakat eksiklikleri stresi, özelikle de, bulgularımıza göre, uzun saatler boyunca çalışmanın neden olduğu stresi daha da artırır. Alabildiğine uzatılmış, yoğun işgünü amaçsız görünebilir; baskı kamçılamaktan ziyade bunaltıcı hale gelir. Reklam sektöründen bir tasarımcı, “uzun çalışma saatlerinin bana bir faydası yok” demiş ve şöyle devam etmişti: “Bu şirket de zerre kadar umurumda değil, öyleyse niye çalışayım ki?” Yakın zamanda Britanya’da günde on saatten fazla çalışan insanlarla yapılan geniş ölçekli çalışmalar hissiyata açıklık getiriyor.
Bağımlılık korkusu daha çok, öz denetimi kaybetme endişesine ve psikolojiyle daha çok ilintili olan , başkalarına boyun eğmekten duyulan utanca verilen isimdir. Yeni ekonomi modelinin demir kafesi yıkarak başardığı tek şey, bu toplumsal ve duygusal travmaları yeni bir kurumsal biçim içinde yeniden canlandırmak olmuştur. Bu da yeni ekonomi modelinin barındırdığı en büyük ironilerden biridir.
Reklam
İmalatçılar modern platform üzerine eklenen bu değişikliklere altın kaplama adını verirler ve bu çok doğru bir tasvirdir. Satıcı, temel olarak standartlaştırılmış bir şeyi satmak için, hızla ve kolayca tasarlanmış ufak değişikliklerin değerini abartacak, böylelikle önemli olan yüzey olacaktır. Marka, tüketiciye, ürünün kendisinden daha değerli görünmelidir. Otomobil imalatı iyi bir örnektir. Volkswagen ve Ford gibi dev firmalar küresel bir otomobilin versiyonlarını –iskelet, motor ve kaporta parçalarından oluşan temel bir platform– üretip sonra yüzeydeki farkları altınla kaplayabilmekte ve de kaplamaktadır. Genellikle, bu tür üretimde, platform üzerindeki kaba montaj çalışması gelişmekte olan dünyadaki düşük-ücret ülkelerinde, altın kaplama ise yerel pazarlara yakın perdahlama tesislerinde yapılacaktır. Bilgisayarlar da aynı şekilde üretilir: Pazardan uzak ortak bir platformda üretilen çipler, devre kartları ve yüzler, pazarlara hem mesafe hem zaman açısından yakın bir yerde marka haline gelir.
Küreselleşme, “yeni”lerin belki de en tartışılabilir olanı. Sosyolog Leslie Sklair, ekonomiyle ilgili bol bol ayrıntı vererek, küreselleşmenin XX. yüzyıl ortalarının çokuluslu şirketlerini büyütmekten başka bir şey yapmadığını iddia etti.* Sklair, Amerika’nın çokuluslu şirketlerinin bir zamanlar oynadığı rolü sonunda Çinlilerin üstlenebileceği fakat oyunun aynı kalacağı görüşünde. Sklair’in yeni sayfa eleştirmenleri ise bir sürü başka şüphe götürmez maddi gerçeği art arda sıralayarak karşılık veriyor: Küresel bir ekonomi içinde birbiriyle bağlantılı koca koca kentlerin tamamen kendi başına yükselmesi, iletişim teknolojisindeki ve ulaşımdaki yenilikler; insanların önceden yaşadıkları yerlere, birbiriyle iletişim kurma şekillerine yahut malların bir zamanlarki nakledilme biçimine hiç mi hiç benzemiyor.
*Leslie Sklair, Globalization: Capitalism and Its Alternatives. Oxford UP, Oxford, 2002.
Kişinin arzusunu değiştirmesi, seyahat etmek gibi, bir gösteri haline gelir; insan yer değiştirdiğini hissettiği sürece, satın aldığı şeylerin hep aynı olmasının önemi yoktur.
Pratikte, elbette, katı gerçeklerden kurtulan bir siyasi figür ancak bir oportünist olabilir. Fakat siyasi gerçeklik kiniği çoğu zaman geride bırakır. Martin Luther King’in, adalet arayışının doruk noktasında yaptığı “Bir Hayalim Var” konuşmasıyla gerçekleştirdiği o çok önemli protestoyla güç kazanan Amerika siyah yurttaş hakları hareketinde durum buydu. Basındaki ve hükümetteki gerçekçilerin alaya aldığı Luther, bir dinleyici kitlesini eyleme geçirdi. Kullandığı dil, kişisel potansiyel retoriğini ve geçmişin, ırk ayrımına yönelik rutinleşmiş alışkanlıkların terk edilmesi retoriğini etkili biçimde kullanıyordu. King, en mükemmel Arendt’çiydi. Adalet aramanın, el altından bir dizi politika üretmekten daha önemli olduğunu, yeni bir sayfa gerektirdiğini düşünüyordu.
291 öğeden 191 ile 200 arasındakiler gösteriliyor.