BİYONİK UZUVLARA SAHİP MAKİNELEŞEN İNSANLAR VE YAPAY ZEKAYA SAHİP İNSANLAŞAN MAKİNELER…
İçerisinde bulunduğumuz yüzyıl insan ve teknolojinin iç içe evrildiği ve makinelerin ayak seslerini duymaya başladığımız yeni bir çağın başlangıcıdır. Toplum yapısı olarak avcı toplumu ile başlayan gelişim sürecini sırasıyla tarım toplumu, sanayi toplumu ve bilgi toplumu takip etmiştir. “Toplum 1.0” avcı toplumunu, “Toplum 2.0” tarımsal faaliyetler yapan tarım toplumunu “Toplum 3.0” sanayi devrimi ile seri üretime başlayan sanayi toplumunu “Toplum 4.0” ise bilgisayarın icadı ve bilgi paylaşımının başlamasıyla oluşan bilgi toplumunu temsil etmektedir.
Biyonik uzuvlara sahip makineleşen insanlar ve yapay zekaya sahip insanlaşan makineler, birçok mesleğin sonu için iş birliği halindedir. Bu yeni çağın başlangıcında ekonomik ve sosyal yaşamdaki gelişmeler ve yenilikler aynı zamanda yeni, güçlü ve yaratıcı insan modelinin evirileceği bir sürecin de başlangıcıdır.
İnsanoğlunun duyumsama ve mukayese yeteneklerine etki eden küçük dokunuşlar tabiatı ile toplumları ve yaşam denilen örüntünün tümünü değiştirecektir. Hatta bilim dallarının yeniden şekilleneceği, gelecekte yönetim anlayışının da değişeceği, karar destek sistemleri ile desteklenmiş interaktif asistanların belirli hedefleri gerçekleştirmede sorumluluklar üstleneceği aşikârdır.
Evrilen insanlar Japonların toplum 5.0 hedeflerine önemli katkılar sunacak ve yeni tür, toplum 6.0 için geliştirmeye de devam edecek. Makineleşen insanlar bugün yenemediğimiz birçok engeli/özrü ortadan kaldıracak devrimlerle kendilerini biyonikleşmeye karşı çıkan alt versiyonlarına istemeyerek de olsa kabul ettirecektir. Trafik kazaları azalacak, uzuv kaybı çözümü olan hatta özellikle biyonikleri ile değiştirilen bir operasyon olacak. Görme, işitme problemleri birkaç düzenleme ya da eklenti ile sorun olmaktan çıkacak. Toplumsal geçişte bu farklıklar yeni çatışmalara gebedir. Bu sebeple yeni düzenin kurgulanmasında sosyal uyumu destekleyecek argümanlar gerekmektedir.
