Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Kasım 2022

Yeni Ufuk Dergisi - Sayı 100

Yeni Ufuk Dergisi

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Mükemmel Bir Cümle
"Türk milliyetçiliği öğrenilecek bir şeydir ve eğer milliyetçilik kimliğinizi sistemli bir fikir alt yapısı yerine; semboller, şiirler, marşlar, sloganlar üzerine binâ ederseniz, varacağınız yer Türk milleti açısından çok da bir şey ifâde etmeyecektir."
Sayfa 7
"Millî olmak ne demektir? İzin verirseniz önce oradan başlayalım. ‘Millî’ kelime anlamı olarak milletle ilgili, millete özgü demektir. Yâni millete âit değerleri benimsemek ve millî kültürü yaşamak anlamına gelir. Millî olmak; düşünürken millî düşünmek, yaşarken millî yaşamak, kısacası Türk gibi olmak ve Türk gibi yaşamak demektir."
Sayfa 14
Reklam
"Bunun için önce milletimizi çok iyi tanıyan, bilen nesillere ihtiyâcımız var. Sonra da bu yetişmiş nesillerle inşâ edilecek sosyal vasıtalara ve kurumlara… İnsan, kendini ifâde etme ihtiyâcı güden bir varlık olarak sosyal vasıtalar inşâ eder. Aynı dünya görüşüne inandığı insanlarla bir arada bulunmak ister. Buna uygun olarak da kendi sosyal çevresini ve kurumlarını meydana getirir."
Sayfa 85
"Sancak nerededir? Mühür kimin elindedir? umursamadan, " At binenin, kılıç kuşananındır!" diyerek milletin istikbâline 100 söz söyleyip, hasmının yüzüne 100 nâra savurup, düşman üstüne 100 ok fırlatanların meydan yeridir burası." |Berkan Sözer #türkedebiyatı #dergi #alıntı #kitapşuuru
Sayfa 4 - Yeni UfukKitabı okudu
"Platon’un Devlet isimli eserinin yedinci kitabında Sokrates tarafından anlatılan Platon’un mağara alegorisinde; bir mağaraya zincirlenmiş üç insandan bahsedilir. Bu insanlar yalnızca mağara duvarını ve birbirlerini görebilirler. Doğuştan beri bu halde olan üç insan, duvarda mağaranın girişinden yansıyan gölgeleri ve yankı yapan sesleri duymaktadırlar. Yâni gerçeklik, onlar için sadece gölgeler ve yankı seslerdir. Derken bu insanlardan biri zincirini kırmayı başarır ve kendini mağaradan dışarı atar. Yoğun ışık yüzünden geçici körlük yaşadıktan sonra gözü alışınca, aslında gördükleri şeylerin yalnızca birer gölgeden ve duydukları seslerin yalnızca yankılardan ibâret olmadığını anlar. Bir akarsu kenarına gidince sudaki yansımasını ve gölgesini görmesi ise her şeyi anlamasını sağlar. Büyük bir hevesle mağaraya dönüp bu durumu arkadaşlarına anlattığı zaman onlar tarafından deli olmakla suçlanır. Onları kurtarmak istediğini söylediğinde zincirli olan arkadaşları onun gibi delirmek istemediklerini söyleyerek mağarada kalmayı sürdürürler. Hatta zincirlerinden kurtulmuş olana saldırmayı bile denerler. Ne kadar anlatırsa anlatsın zincire vurulmuş arkadaşları bu durumu anlayamaz ve hayatlarını orada sürdürmeye devam ederler."
"Türk milliyetçilerinin her şeyi siyâsete tahvil ettikleri ve tamâmen siyaset odaklı yaşadıkları bir devirde onlar “hizmetin 72 çeşidi vardır” deyip, siyâsetin dışında kaldığı için ihmal edilen sâhalarda kendilerini hep gösterecekler."
Reklam
"Türk milletinin hayâtına dokunmayacak, somut çözümler üretmeyen, durağan bir milliyetçiliği kabul etmeyen bu gençler, şömine başında yapılan milliyetçiliği milliyetçilikten saymamışlardır. “Milletin işine yaramayan milliyetçilik olamaz!” diye haykırmışlar ve “Tomurcuk derdinde olmayan ağaç odundur!” diyerek tartışmalara son noktayı koymuşlardır."
Sayfa 12
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.