Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yeniçağlar Anadolu'sunda İslam'ın Ayak İzleri

Ahmet Yaşar Ocak

Yeniçağlar Anadolu'sunda İslam'ın Ayak İzleri Sözleri ve Alıntıları

Yeniçağlar Anadolu'sunda İslam'ın Ayak İzleri sözleri ve alıntılarını, Yeniçağlar Anadolu'sunda İslam'ın Ayak İzleri kitap alıntılarını, Yeniçağlar Anadolu'sunda İslam'ın Ayak İzleri en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Hristiyan ol dünya imparatoru ol!
Hatta Papa II.Pius'un Fatih'e ulaşmadığı bilinen,1460'larda yazılmış ünlü mektubunda, onu Hristiyanlığa davet ettiği, bunu kabul ettiği takdirde kendisini dünyanın en kudretli hükümdarı ve bütün doğunun ve batının imparatoru ilan edeceğini vaat ettiği malumdur
Tuğrul Bey ve Kürt şair Baba Tahir-i Uryan-
Tuğrul Bey'in 11.yuzyılın ünlü İranlı Kalenderi şeyhi ve şairi Baba Tahir-i Uryan-ı Hamedani ile ilgilendiğini , onun desteğini kazanmaya çalıştığını biliyoruz
Reklam
Şeyh Edebali Ahi şeyhi değil bir Vefai şeyhi !!
... şeyh Edebali'nin, gerçekte Baba İlyas'ın halifesi olmak sıfatıyla o külte bağlı bir Vefai şeyhi olduğu açığa çıkmaktadır... Şeyh Edebali ve müridi Kumral Abdal'ın birer Rum Abdalı oldukları görülüyor. Onlar gibi Baba İlyas kültüne bağlı, bu sebeple aynı zamanda bir Vefai şeyhi olan meşhur Geyikli Baba da bir Rum Abdalıdır. Bütün bunlar, Vefai tarikatının, Osmanlı Devleti'nin teşekkül sürecinde, bu güne kadar sanıldığından daha mühim bir rol oynadığini gösteriyor.
Sayfa 102Kitabı okudu
Devlet İslamı ve Halk İslamı!
Osmanlı'da iki İslam anlayışına '"devlet İslami" (resmi İslam) ve halk İslami ( geleneksel İslam) diyebiliriz. Fakat siyasallaşmış bu devlet İslamı ile halk İslamı arasında medrese İslamı (yahut yüksek İslam, kitabı İslam) ve tekke İslamı ( yahut mistik İslam) tabirleriyle nitelendirilebilecek olan, biri ulema, diğeri sufiler tarafından yorumlanıp temsil edilen iki İslam anlayışı veya tarzının unutulmamasıdır. Osmanlı İslam'ının bu dört kesimi içinde devlet İslamı medrese İslamı ile tekke İslamı halk İslami ile sıkı sıkıya bağlantılıdır.
Ah Aşıkpaşazade, Osman Gazi rüyası yalanmış!
Şeyh Edebali ve Osman Gazi ilişkisinin, 15.yuzyil sonlarıyla 16.yuzyıl başlarında kaleme alınan ilk Osmanlı vekayenamelerinin bir icadı olduğu açıklıkla oraya çıkmaktadır... Aşikpaşazede, Baba İlyas Horasani'nin torunudur ve eserini 15.yuzyil sonlarında 2.Beyazit döneminin başlarında yazmıştır. Şeyh Edebali ise büyük dedesinin halifelerindendir. Dolayısıyla o eserini yazdığı sırada meselenin esasını bilen yoktur. O, Osman Gazi'yi büyük dedesinin halifelerinden birisinin damadı yaparak Osmanlı hanedanını büyük dedesi, dolayısıyla kendi soyuyla bağlantılı hâle getirmek suretiyle, çok muhtemeldir ki hem kendine büyük bir şeref payı çıkarmış, hem de vaktiyle devlete karşı ayaklanmış sülalesini böylece aklamış olsun.
Osmanlı ve özgür! bilim
... medreseler, kanaatimizce Osmanlılarda genellikle bürokrasiye eleman yetiştiren kurumlara dönüşmüş, ulema da bürokrasinin bir parçası haline gelmiştir... Bu sebeple, hiç bir zaman Emevi ve Abbasî dönemlerinde bazı örneklerini gördüğümüz yönetimden bağımsız bir ilim ve düşünce ortamını Osmanlı düzeninde pek göremediğimizi söyleyebiliriz. Zaten, Osmanlı devleti gibi güçlü bir merkeziyetçi ideolojiye dayanan İnce hesaplanmış bir askeri bürokratik yapıda, merkezden ve devlet ideolojisinden bağımsız bir ilim ve düşünce ortamının yeşermesi o kadar kolay olmazdı.
Sayfa 149Kitabı okudu
Reklam
Yazara göre Kızılbaşlık!
Rafizilik veya Kızılbaşlık, İslami ve mistik bir cila altında eski inançlarını koyu bir tutuculukla koruyan konargöçer halk kesimi içinde, kendisini vergiye bağlayıp yerleşik hayata geçirmeye zorlayan Osmanlı yönetimine karşı, bunalımı kullanmak suretiyle tahrik eden Şii propagandasınin etkisiyle oluşan yeni bir oluşumdur.
Sayfa 122Kitabı okudu
Hani şeyh Edebali ahi idi?
... ısrarla vurguladığımız üzere, şeyh Edebali'nin Babai çevresine mensup bir Vefai şeyhi olduğunun kesin bulunmasına karşılık, ahiliğinin söz konusu olmamasıdır. Üstelik yalnız Edebali değil, çağdaşı ve onunla birlikte Osmanlı topraklarında yaşamış bulunan Geyikli Baba da Vefai şeyhidir.
Zındık kelimesi nedir?
Zındık kelimesi, Sasaniler devri Farsçasında kullanılan zendik sözünün Arapçalaşmışıdır. Zendik daha o devirde İran'da, zend'i tatbik eden, yani Zerdüşt'ün ünlü kitabı Avestayı değişik bir görüşle yorumlayan ve Zerdüştlük karşısında heteredoks bir zümre telakki edilen Maniheistlere denmekte olup giderek sapkın (heretik) manasına kullanılır olmuştur.
Sayfa 252Kitabı okudu
47 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.