Aslen Ostrovica’lı bir Sırp olan Mihail Konstantin, küçük yaşta devşirme usulü ile yeniçeri olmuş, Hristiyanlığından hiç vazgeçmemiş, içinde Türklere karşı duyduğu kin ve nefreti hep diri tutmuş ve aslı elyazması olan bu eseri yazmıştır. Eserde Türklere hep karşı cepheden yanlı olarak bakmış ve elyazmasında açıkça Türk ordu düzeni ve Türklerin nasıl mağlup edilebileceğiyle alakalı bilgiler ve fikirler vermekten de geri durmamıştır.
Kitap önemli tarihsel bir kanıt olarak değerlendirilebilir. Polonyalı
Osmanist B. Baranowski, bu eseri XVI. yüzyılın yeterince bilinmeyen eski Türk ordu teşkilatının ve Türk savaş tekniğinin aydınlatılmasında tartışılmayacak değerde bir kaynak olarak tanımlamaktadır. Aynı zamanda eserin, Yeniçeri Ocağı hakkında şimdiye kadar yazılan en kapsamlı bilgileri aktardığı söylenmektedir. Kitap, İstanbul'un fethi dahil olmak üzere pek çok savaşa ve Osmanlı Sultanlarına dair bilgiler içermektedir. Ayrıca neredeyse kitabın yarısı kadar yer kaplayan bilgilendirme ve önsöz kısmı da kanımca eser kadar kıymetli bilgiler içermektedir.
