Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.24
Yeniden İnanmak
Rasim ÖzdenörenYeniden İnanmak Yorumları ve İncelemeleri
Yeniden İnanmak yorumları ve incelemelerini, Yeniden İnanmak kitabı hakkındaki okur görüşlerini , Yeniden İnanmak puanlarını 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.910 üzerinden
Rasim Özdenören edebi ve kültürel birikimini yine muhteşem bir eserle dile getirmiş.Kitap hakkında değinmek istediğim inceleme yazıma, değerli yazarın şu sözleriyle başlamak isterim;
“Eğer, yüreğinizde bir bulantı, kafanızda bir kuşku hissediyorsanız, eğer varlığınızda bir rahatsızlık, çevrenizde bir huzursuzluk varsa, kader sizi seçmeye çağırıyor demektir. Seçim hakkını kullanmamak da bir seçmedir.”
İnsan elbette hayatı boyunca, tercihlere maruz kalırdı.Önemli olan olaylara bakış açısı, insanların yaptığı tercihler elbette gözlemleri ve tecrübeleriyle olur.İnsanın insan olarak zaaflarını bilmesi kainata ve bütün varlık alemine kıymetince muamele edilmesi gerektiğine vurgu yapılır.
Rasim Özdenören yeniden dirilişin, insanda olduğunu, insanın kaybettiklerinin farkına varması gerektiğini ve bunun yeniden islâmi düşünce tarzıyla yanlış ve yabancı şeyleri düzeltmekle olabileceğini vurgulayan güçlü bir eser, yeniden imana davetin bir belgesi niteliğinde.
160 syf.
8/10 puan verdi
Bir haftasonu Maraş’a gitmemden ötürü şehrin havası üzerime sinsin diye kendisi Maraşlı olan güzel adamlardan Rasim Özdenören’in ''Yeniden İnanmak’’ kitabını almıştım. Bitirmek bugüne bir berat gecesine nasip oldu. Çok değil 160 sayfa.
Öncelikle kitaptaki Rasim Bey'in dilini oldukça sevdim çünkü ara ara Camus, Dostoyevski, İmam gazali, Malkolm x, Mevlana, Satre , Nietzsche gibi yazarların öğretilerinden bahsedip, kendi tezine örnekler veriyor. İkna edici de bir tarzı var. Genel itibariyle konusuna gelirsek adından da anlaşılacağı üzre, şu iki paragraf olayı özetliyor: Yeniden İnanmak :
''Herşeye sıfırdan başlayacağız. O kadar ki, Şu ana kadar kendimizi Müslüman sayıyor olabiliriz, fakat bu ana kadar yaşadığımız hayatın iki yüzlü olduğunu kendi kendimize itiraf edeceğiz. Bir yiğitlik olsun diye değil, hayır, yaşamaya istekli olduğumuz din öyle gerektirdiği için bu itirafta bulunacağız. Sonra da ilk müslümanlar kendi yaşama tarzlarını nasıl oluşturmuşlarsa, kendi hayat tarzımızı oluşturmaya girişeceğiz.’'
''Şöyle ki, bir an için kendimizi, İslam’la ilgili hiçbir şey bilmiyormuş gibi farz edeceğiz. Belki böylelikle yeniden İslam’ı kabul etmeye kendimizi hazırlamış oluruz.’'
Eleştiri olarak diyeceğim bir kelam olursa da durum analizi ve bu nedir, nasıldırı çok güzel tanımlamış ancak bir çıkış yolu sunma noktasını da bizim tahayyüllerimize bırakmış gibi hissettim.
Son olarak da kitabın içinde geçen bir deyişle bitirecek olursak : Günümüzde yeryüzüne dağılmış her Müslüman bir bakıma ıssız bir adada tek başına mücadele eden Robinson’dur. :)
Şu ana kadar okuduğum Rasim Özdenören kitaplarından en iyisiydi. Ama daha hepsini okumadım o yüzden en iyi kitabı demek için henüz erken :)
Kitaba gelirsek ; iki yazısında gördüğüm yanlışlıklar vardı. Bu yüzden de onları düzeltme ihtiyacı duyuyorum. İlki ;Şeytan Melek değil ,cindir. İkincisi de hiçbir sahabe mucize görerek iman etmemiştir gibi bir ifade vardı bir yazısında ama bu da okuduğum siyer kaynaklarındaki bilgilerle çelişiyor , mucize görerek iman etmiş sahabeler var diye biliyorum Allahu alem...
Bunların uyarısını yapıp görevimi tamamladığıma göre kitabı övebilirim :) Kitabın bazı yazılarını çok beğendim müthiş tespitler var. Ve edebi bir dil ile yazıldığı için okumak insana farklı bir keyif katıyor. Kesinlikle tavsiye ederim Rasim Özdenören'in diğer kitaplarına göre gölge de kalmış gibi geldi bana biraz... Bu kitabı diğerlerine tercih ederim. İyi okumalar :)
yeniden inanmak.
belki de yeniden var olmaktır.
belki de yeni sınırlar çizmek ve o sınırları aşmamaktır.
insanın her daim kaim olduğu duyguların, yaşatınların kökenini ne derece yanlış anladığı ya da ne derece tebeddül ettirdiğini anlatan bu kitapta o duyguların ve yaşantıların kökenine iniliyor doğruya eğilecek şekilde değiştirilen duygular ve yaşantılarla insanların (müslümanların) nasıl cemaat olabileceğine de “O söylediyse doğrudur.” çizgisinden bakılarak güzel bir deneme koyuyor önümüze yedi güzel adamın Rasim Özdenören’i.
okuyun okutturun belki yeniden inanıp kur’an-ı kerim’i ilk vahyedildiği zamanda ki gibi anlayıp sınırlarımızı aşmadığımız zaman her şey eskisinden çok daha güzel olur kim bilir?
Allah bilir.
Muazzam. Okumalısınız.
Deneme, düşünce kitaplarını çok severim. Tabi bu Rasim Özdenören'den olunca muhteşem oluyor.
Kitap dört bölümden oluşuyor. Ve kısa farklı konular bağlamında yazılar içeriyor.
Alegorik düzlem
Paradokslar
Tavır
Cemaat
Genel itibariyle kitabın ana teması, kitabın isminden de anlaşılacağı üzere, İslami anlamda düşünce kayıplarımızın farkına varıp, yeniden inanmak üzerine bir davet diyebiliriz.
Üzerini çizdiğim bir çok cümle, işte bu dediğim, önceden düşünmüş olduğum bir fikri kitaptan okumak ile sevindiğim bir çok yer oldu.
Eksiklikler ve kayıplar üzerine farkındalığıma bir çok katkı sağladı.
Kısacası okunası gereken bir eser.
Türk insanının yaşadığı fikir, düşünce ve ideolojik anlamda bulunan kayıplar sebebiyle yaşantısına yansıyan olumsuz tavrın getirdiği kaybolmuşluk ve aidiyet sorununa çözüm olabilecek bir kitap olduğunu düşünüyorum.
(Çok uzun bir cümle oldu. Ne yapalım konu uzun)
Arka kapak yazısını kitabın içeriğini daha net kavramak açısından buraya bırakıyorum.
*Yeniden İslami düşünce tarzıyla, İslami yaşayış tarzıyla ayarlı hale gelmek, geçmiş dönemlerden kalan ve kafalara yer etmiş yanlış ve yabancı unsurları ayıklamakla mümkün olacaktır ancak. Şöyle ki, bir an için kendimizi, İslam'la ilgili hiç bir şey bilmiyormuş gibi farzedeceğiz. Bağışıklık kazandığımız İslam dışı yaşama tarzını zihnimizden ve yaşayışımızdan kovacağız. Belki böylelikle yeniden İslam'ı kabul etmeye kendimizi hazırlamış oluruz.
Yeniden İnanmak
Türk Halkının "müslüman milletimizin" yıllarca zihin yapısının nasıl değiştirildiği, doğruyla yanlışın ayrımını yapamaz hale getirildiğini, adeta uyuşturulduğumuzu... bu çıkmazdan kurtulmanın, bu girtapta boğulmadan çıkmanın çaresi yeniden inandığımız değerlerimize dönüp, ey iman edenler, iman edin, ayetindeki hükmü yaşamaya çalışmakla mümkün olacağını, ince ince denemelerinde fikir dünyasının kapılarını bizle paylaşan Rasim Özdenören'e minnettarım. Şüphe ve Merak mevzuunun adeta anatomisini çıkartarak, en başında merak eden ile Şüphe duyan insan zihninin temelde nerden beslendiği ve nereye varmak istediğini o kadar güzel anlatmış ki, tekrar tekrar okumak isteyeceksiniz....
Her bir cümlesi, anlam dolu ve tefekküre şayan bir eser. Üstünden yıllarda geçse her asra hitap edebilecek bir fikir hazinesi. Üslûp olarak da az çok kitap okuyan özellikle deneme okuyan bir insanın anlayabileceği bir kitap. Nisa suresinde buyurulan "Ey iman edenler yeniden iman edin" ayetinin bence bir nevi tefsiri diyebiliriz. Çünkü Allah'a inandığını söyleyen müslümanın gerçekten iman sahibi mi olduğunu sorgulayan sorgulatan ve eleştiren bir kitap. Bir müslümanın kesinlikle okumasını tavsiye ederim.
İslami bir bilinç geliştirmek için lise, üniversite döneminde okunması için ideal bir kitap olduğunu düşünüyorum ya da bu meselelere yeni kafa yoranlar için uygun olabilir. Tabiki zamanla İslami duruşunu kaybedenlere de ilaç gibi gelecektir. İlk okumam üzerinden yaklaşık bir on yıl geçti ve şu korona günlerinde kitaplığımı yeniden tarayıp gözden geçiriyorum. Bu okuyuşum da beni o kadar etkilemedi kitap. Yazarı çok seviyorum olumsuz bir şey söylemek istemiyorum ama bazı olaylara fazla romantik yaklaştığını düşünüyorum. İslam'ın kültürel kısmına çok fazla vurgu yapıyor. Evet, bence de bu güzel ve gerekli ama bence bir zorunluluk değil.
Sahi bu kadar mı kaybolduk çağdaş kültürler arasında?
“Başka dünya görüşleri ile islamı karşılaştırarak bir uzlaşma zemini aramaya kalkışmak , günümüz müslümanları arasında oldukça yaygın bir eğilimdir. Bu özenmekten başka bir şey değildir.” Bu şekilde yaşayarak Müslümanlığın gerekleri yavaş yavaş kaybolup gidiyor. Çünkü sen orta yolu buluyorsun. Olman gereken gibi değil de gerektiği gibi oluyorsun.Kendi çizgini korumadan düştüğün durum yani gerçek bir müslümanın olması gerektiği gibi olmamak senden neler götürüyor , fark etmiyorsun.Taviz verdiğimiz her şeyi zaten kaybetmiyor muyuz?
“İslami toplumun yıkımı gözle görülmeyecek kadar yavaş oldu. “En acısı da bu değil mi bu dünya da bulunuş amacın sessizce yitmiş ama sen bunu fark ettiğinde çok geç olacak belki de. İmam Gazali “bugün ecel geldi, bir gün müsade etmeleri için yalvardı, sana bir gün daha bağışladılar, şimdi sen o son günde bulunduğunu farz et. “ diyerek her gün son günmüş gibi ibadet etme tavsiyesinde bulunması günümüz hastalıklarına bir nebze ilaç olabilir. “İslam din olarak ortadadır. Mesele, onu yaşamaya layık insan üzerinde toplanıyor. “İslamı hakkıyla yaşayanlardan olmak ümidiyle... Ne zaman Rasim Özdenören kitabı okusam bazı gerçekler tokat gibi yüzüme çarpıyor, silkinme vakti diyorum kendime ,çünkü zaman geçiyor ve benim vaktim ne zaman bitecek bilmiyorum...