Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.37.38
Yeniden İnanmak
Rasim ÖzdenörenDüşük Puanlı Yeniden İnanmak Yorumları ve İncelemeleri
Düşük Puanlı Yeniden İnanmak sözleri ve alıntılarını, düşük puanlı Yeniden İnanmak kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.Puan
8.910 üzerinden
İslami bir bilinç geliştirmek için lise, üniversite döneminde okunması için ideal bir kitap olduğunu düşünüyorum ya da bu meselelere yeni kafa yoranlar için uygun olabilir. Tabiki zamanla İslami duruşunu kaybedenlere de ilaç gibi gelecektir. İlk okumam üzerinden yaklaşık bir on yıl geçti ve şu korona günlerinde kitaplığımı yeniden tarayıp gözden geçiriyorum. Bu okuyuşum da beni o kadar etkilemedi kitap. Yazarı çok seviyorum olumsuz bir şey söylemek istemiyorum ama bazı olaylara fazla romantik yaklaştığını düşünüyorum. İslam'ın kültürel kısmına çok fazla vurgu yapıyor. Evet, bence de bu güzel ve gerekli ama bence bir zorunluluk değil.
Yazar, kitabı anlaşılır ve açık bir dille ele almış. Kurduğu kimi devrik cümleler ve az kullanılan kelimelerle kitaba şiirsel bir ifade katmış. Kitabın Giriş bölümünde Batı dünyasının içinde bulunduğu çıkmaz döngüyü, vahim tabloyu betimleyerek gözler önüne sermiş. Evet Batı rasyonalizm, modernizim, postmodernizim derken ileri daha da ileri gittiğini zannederken aslında bir kısır döngünün içinde bocalayıp durduğunu gözler önüne sermiş. Gelişme bölümünde ise İslam coğrafyasının da içinde bulunduğu kötü durumu betimlemiş. Burada Malcom X örneği ile gerçekten İslam aleminin içinde bulunduğu ''Paradoks''a işaret etmiş. Sonuç bölümündeyse reçeteyi yazmış. Ayetleri ilk duyduğunda Sahabelerimiz nasıl etkilendi ve hayatlarını nasıl yeniden idame ettilerse bizim de Kuran-ı Kerimi yeniden okuyup gerçek bir Müslüman gibi hayatımıza yön vermemiz gerektiğini söylemiş. Her bireyin birer Robinson timsali kendi hayatlarına yön vermeleri gerektiğini ama ayrıca cemaatleşmenin önemini belirtmiş. Bozuk düzeni Batılı tarzla cemaatlerin, bir ihtilal ile veya darbeyle değiştiremeyeceğini, otoritenin önderliğinde tek tek bireylerin ve bireylerin bir araya getirdiği toplumun kendini İslamı yeniden yaşamasıyla değişeceğini anlatmış.
Rasim Özdenören edebi ve kültürel birikimini yine muhteşem bir eserle dile getirmiş.Kitap hakkında değinmek istediğim inceleme yazıma, değerli yazarın şu sözleriyle başlamak isterim;
“Eğer, yüreğinizde bir bulantı, kafanızda bir kuşku hissediyorsanız, eğer varlığınızda bir rahatsızlık, çevrenizde bir huzursuzluk varsa, kader sizi seçmeye çağırıyor demektir. Seçim hakkını kullanmamak da bir seçmedir.”
İnsan elbette hayatı boyunca, tercihlere maruz kalırdı.Önemli olan olaylara bakış açısı, insanların yaptığı tercihler elbette gözlemleri ve tecrübeleriyle olur.İnsanın insan olarak zaaflarını bilmesi kainata ve bütün varlık alemine kıymetince muamele edilmesi gerektiğine vurgu yapılır.
Rasim Özdenören yeniden dirilişin, insanda olduğunu, insanın kaybettiklerinin farkına varması gerektiğini ve bunun yeniden islâmi düşünce tarzıyla yanlış ve yabancı şeyleri düzeltmekle olabileceğini vurgulayan güçlü bir eser, yeniden imana davetin bir belgesi niteliğinde.
160 syf.
8/10 puan verdi
Bir haftasonu Maraş’a gitmemden ötürü şehrin havası üzerime sinsin diye kendisi Maraşlı olan güzel adamlardan Rasim Özdenören’in ''Yeniden İnanmak’’ kitabını almıştım. Bitirmek bugüne bir berat gecesine nasip oldu. Çok değil 160 sayfa.
Öncelikle kitaptaki Rasim Bey'in dilini oldukça sevdim çünkü ara ara Camus, Dostoyevski, İmam gazali, Malkolm x, Mevlana, Satre , Nietzsche gibi yazarların öğretilerinden bahsedip, kendi tezine örnekler veriyor. İkna edici de bir tarzı var. Genel itibariyle konusuna gelirsek adından da anlaşılacağı üzre, şu iki paragraf olayı özetliyor: Yeniden İnanmak :
''Herşeye sıfırdan başlayacağız. O kadar ki, Şu ana kadar kendimizi Müslüman sayıyor olabiliriz, fakat bu ana kadar yaşadığımız hayatın iki yüzlü olduğunu kendi kendimize itiraf edeceğiz. Bir yiğitlik olsun diye değil, hayır, yaşamaya istekli olduğumuz din öyle gerektirdiği için bu itirafta bulunacağız. Sonra da ilk müslümanlar kendi yaşama tarzlarını nasıl oluşturmuşlarsa, kendi hayat tarzımızı oluşturmaya girişeceğiz.’'
''Şöyle ki, bir an için kendimizi, İslam’la ilgili hiçbir şey bilmiyormuş gibi farz edeceğiz. Belki böylelikle yeniden İslam’ı kabul etmeye kendimizi hazırlamış oluruz.’'
Eleştiri olarak diyeceğim bir kelam olursa da durum analizi ve bu nedir, nasıldırı çok güzel tanımlamış ancak bir çıkış yolu sunma noktasını da bizim tahayyüllerimize bırakmış gibi hissettim.
Son olarak da kitabın içinde geçen bir deyişle bitirecek olursak : Günümüzde yeryüzüne dağılmış her Müslüman bir bakıma ıssız bir adada tek başına mücadele eden Robinson’dur. :)
Sahi bu kadar mı kaybolduk çağdaş kültürler arasında?
“Başka dünya görüşleri ile islamı karşılaştırarak bir uzlaşma zemini aramaya kalkışmak , günümüz müslümanları arasında oldukça yaygın bir eğilimdir. Bu özenmekten başka bir şey değildir.” Bu şekilde yaşayarak Müslümanlığın gerekleri yavaş yavaş kaybolup gidiyor. Çünkü sen orta yolu buluyorsun. Olman gereken gibi değil de gerektiği gibi oluyorsun.Kendi çizgini korumadan düştüğün durum yani gerçek bir müslümanın olması gerektiği gibi olmamak senden neler götürüyor , fark etmiyorsun.Taviz verdiğimiz her şeyi zaten kaybetmiyor muyuz?
“İslami toplumun yıkımı gözle görülmeyecek kadar yavaş oldu. “En acısı da bu değil mi bu dünya da bulunuş amacın sessizce yitmiş ama sen bunu fark ettiğinde çok geç olacak belki de. İmam Gazali “bugün ecel geldi, bir gün müsade etmeleri için yalvardı, sana bir gün daha bağışladılar, şimdi sen o son günde bulunduğunu farz et. “ diyerek her gün son günmüş gibi ibadet etme tavsiyesinde bulunması günümüz hastalıklarına bir nebze ilaç olabilir. “İslam din olarak ortadadır. Mesele, onu yaşamaya layık insan üzerinde toplanıyor. “İslamı hakkıyla yaşayanlardan olmak ümidiyle... Ne zaman Rasim Özdenören kitabı okusam bazı gerçekler tokat gibi yüzüme çarpıyor, silkinme vakti diyorum kendime ,çünkü zaman geçiyor ve benim vaktim ne zaman bitecek bilmiyorum...
Yeniden İnanmak ve Yeniden Başlamak
Rasim Özdenören, bu ülkenin yetiştirdiği gül yetiştiren adamdır. Kaleminin hakkını alnın teriyle veren ve yetişen nesile ışık yayan bir yazardır. " Ben ve Hayat ve ölüm" kitabında okuyup tanıdığım ve hayranı olduğum mihmandar özelliği olan yedi güzel adamdan biridir Rasim Özdenören..
"Yeniden İnanmak" kitabı 1987 yılında yazıldığı düşünüldüğünde o dönemde etkili olan batı düşünce tarzının toplum içine sızma ihtimali, sosyalizm ve kapitalizm düşünce sistemleri arasındaki yaklaşımlara yer verilmektedir. Oysa günümüzde, özellikle 2005 yılında sonra hızla değişen Türkiye muhafazakar yapısı üzerinde de " YENİDEN VE GERÇEKTEN İNANMAK" adıyla kalınca bir kitap yazılması gerektiği gerçeği önümüzde durmaktadır.
Kitapta, Özdenören, kendini muhafazakar olarak tanımlayan, iman üzerinde olduğunu idda edenlerin sıkıntılarının ve endişelerinin bir boyun eğişle başladığını vurguluyor. Bu boyun eğişin nedenlerini ve bu eğişin sona ermesi için "Yeniden İnanmakla", Yeniden Bağlanmakla, Yeniden İman etmekle sağlayacağını belirtiyor.
İçinde bulunduğumuz toplumun öze dönüş’ünü engelleyen ve toplumu kördüğüm hale getiren düşünce kalıplarını ortaya koyarak, hastalığın teşhisini koyarken aynı zamanda kurtuluşun reçetesini de veriyor .
Yararlanmanız dileği hayırlı okumalar....
160 syf.
8/10 puan verdi
Yeniden inanmak..
İnandığımız, bildiğimiz sandığımız herşeyin üstünden geçmek farz oldu. Çünkü doğru yaşamıyoruz! Bildiğimiz, inandığımız gibi değil demek ki. Üstünden geçip kusurları yanlışları ayıklamamız lazım. Gereksiz çöpleri bulduk mu çekip atmalıyız. Biz bilgilerimizin kölesi değil, bildiklerimiz bizim kölemiz olsun. Yanlışsa yanlış diyelim ve yol verelim. Yeni baştan inanalım. Boş kabuk gibi değil. Dolu dolu ve tam anlamıyla. "Müslümanı, başka kültürlerin insanından ayıran belli başlı farklılıklardan biri, onun yapıp etmelerini, ölümü ve ötedünyayı göz önünde bulundurarak dışlaştırmasında görülür." Ölümü ve ötedünyayı hayatımızın merkezinden attık diye belki birazda bozguna uğradık. Yeniden, yeni baştan inanalım biz en iyisi. Yeni baştan gözden geçirelim. Hiçbir şey bilmiyormuşçasına. Hiçbir şey bilmemek, yanlış bilmekten evladır!
Bozuk toplum düzeninde İslami esaslara uygun yaşamanın en temel kuralı Yeniden İnanmak diyor Rasim Özdenören. Yeni Müslüman olmuş birinin hayretini kazanmak, cehennemin dehşetiyle ilgili ayetleri okuyunca en içten şekilde korkmak, sımsıkı bir İmanla inanmak..
İçinde bulunduğumuz toplum şartlarında nasıl daha iyi bir Müslüman olabilirizi anlatıyor yazarımız. Kalemini özellikle hikayelerini çok sevdiğim bir yazarın eseri. Rasim Özdenören’i hala okumayan varsa bir yerden başlamasını tavsiye ederim.
Yeniden İnanmak-Rasim Özdenören
İslami bir kalem olsa da yazarımız ciddi manada okuyucuya yılların vermiş olduğu tecrübeyi çok rahat hissettiriyor.Sadece İslami camiadan değil güncel ideoloji ve sorunlara hem mantık hemde gerçeklik nokta-i nazariyesinden mükemmel cevaplar üretiyor.Yazarımız daha ilk sayfalardan deneme hususunda konulara çok iyi bir seviyede vakıf olduğunu sezdiriyor.Kısaca araştırma-inceleme tarzı eserlerle buluşan okurlar mutlaka bir göz atmalı diyorum.
"Yalan" denen bir "şeytan" var,
Lütfen öğreniniz:
"Hz. Adem insan saffetinin (saflık, arılık) ilk özgün örneğidir.
Yalan nedir bilmediği için şeytanın iğvasına çabucak kandı ve yasak ağaca yaklaştı."
Rasim Özdenören, Yeniden İnanmak, s. 115