Sevgili Neslihan Önderoğlu'nu öyküleri ile tanıdım, sevdim.Yeryüzü Yorgunları, bir roman .İsmiyle müsemma yeryüzü yorgunları, yaşam yorgunları olan Sedat, Cihan, Erol ve Mert'in öyküsü anlatılmakta kitapta. İnsan yorulur, tükenir, taşıyamaz yaşamı yaşanmışlıklar nedeniyle bazen.Kaybolur, çıkış bulamaz.Bulmak da istemeyebilir.Ama çocukluğunda sincap olmayı isteyen Mert'in yorgunluğu, kaybolmuşluğu doğuştan.Bu çok etkiledi beni.Aklıma da Goethe'nin " Dünya hassas kalpler için bir cehennem gibidir.", sözü düştü.Önderoğlu, kurgusunu çok sevdiğim, dilinin akıcılığına vurulduğum, sonunu merakla beklediğim bir kitaba imza atmış.Çok sevdim Yeryüzü Yorgunları'nı.Hiç tereddütsüz tavsiye ederim.
“Anlamıyorsunuz, ben bir bıçak yuttum, diyeceğim. Karnımda bir bıçakla yaşıyorum. Her hareketimde rahmime batan, anneliğimin tam ortasına saplanan bir bıçak. Onu oradan çıkarabilir misiniz?” syf 170