Yıldız Karayel
Rıfat IlgazYıldız Karayel Gönderileri
Yıldız Karayel kitaplarını, Yıldız Karayel sözleri ve alıntılarını, Yıldız Karayel yazarlarını, Yıldız Karayel yorumları ve incelemelerini 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
"Yol dediğin böyle yapılır. Ya tarladan geçer ya topraktan... Başka nasıl olur sanıyorsun!"
"Amma hep fakirin, fukaranın tarlasından, toprağından geçiyor." diyecek oldu.
Sayfa 67
Halı gibi tarla, yemyeşil... Türkmen kızlarının dokuduğu halı gibi.
Sayfa 62
"Şükür, kasap yanına vermemiş beni babam!" diye düşündü. "Çok tokadını yerdim yoksa ustanın. Göz göre göre cana kıymak, zor; ama adına avcılık demişiz bu işin, kasaplık dememişiz de. Bir bakıma hayvan katilliği ikisi de...
Sayfa 59
Pişkinliğe vuran bir gülüşle: "Kolay mı sanıyorsun bu işi sen!" dedi. "Kolay, zor gireceksin ister istemez pazarlığa. Para döneceksin. Valileri göreceksin. Olmazsa Ankara'lara gideceksin.
Sayfa 41
"Neden sürdüler durup dururken?"
"Bizden değildi o!" dedi çocuk.
Sayfa 34
Onu gördükçe İstanbul'u görmüş gibi oluyordu.
Sayfa 33
Bahriye askeriydi, hemen o dönemdeki tüm Cideliler, İnebolulular gibi. Gene hemen tüm denizci olan Cideliler gibi de bir deniz subayının emirerliğini yapmıştı. Amirali, Malta'ları, Marsilya'ları dolaşırken o Maçka'da Nişantaşı'nda, bakkal, manav dolaşıyor, hanımına hizmet ederek 'vatan borcu'nu ödüyordu.
Sayfa 13
Bu mal sahipleri gemicilerine peşin para mı verirlerdi? Hep içerde tutarlardı paralarını, canları isteyince çekip gidemesinler. Bu Hurşit Karamanda malın gözüydü. Motorcu kısmının eline toplu para geçti mi, alır voltasını gider derdi. Bölük pörçük verirdi ki bir hayrı dokunmasın verdiği paranın.
Sayfa 12
"Atmaz babam!" dedi. "Gebe tavşana kurşun atmaz."
Sayfa 6