Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yıldızlı Atlas

Burhan Eren

Yıldızlı Atlas Sözleri ve Alıntıları

Yıldızlı Atlas sözleri ve alıntılarını, Yıldızlı Atlas kitap alıntılarını, Yıldızlı Atlas en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Denizler dökülmesin diye, kimi atlasların duvara asılmadığı doğrudur. Ama sanmıyorum doğru olsun, ağaçların soğuk kış günlerinde, kabuklarının altına pazen giydikleri... Ben de bilmiyorum, önümüzdeki şubatın yirmi sekiz mi, yirmi dokuz mu çekeceğini... Yirmi dokuz çekecekse, bana da haber ver. Unutmayalım o gün, dört yılda bir doğum günü olan dostumuza, küçük bir hediye göndermeyi... Bana sorup durduğun o iki dizeyi buldum sonunda. Karaşın bir şairmiş, o iki dizenin sahibi: “Her çocuğun kalbinde kendinden daha büyük bir çocuk vardır/ Bütün sınıf sana çocuk bayramlarında zarfsız kuşlar gönderecek” Unutmadan, bu iki dizeyi defterine yaz istersen. İstersen ezberine yaz. İstersen unut. Nasıl olsa daha çok okuyacağız orta ikiden terk çocuklar şairini... Ama meselâ şeyi unutma..neyi unutma biliyor musun, pencereden sokağına bakmayı..Sabahları kalktığında ve o güzelim akşamüstleri.. İyi oldu,artık mektup yazmayacağını Söylemen. Mektup beklemek,bilsen öyle zor ve öyle güzel ki.. Geçenlerde yaşadığım bir şey şunu öğretti bana: istese de çok uzagına gidemiyor insan kendısının.Hangi trene binse, içindeki bir adrese varıyor sonunda.Hangi rüzgara tutunsa kendine savruluyor;hangi denize açılsa,yine kendi kıyılarında buluyor kendini... Önüne açacağım her ‘yıldızlı atlas’ta; ama büyük; ama küçük bir deniz olacak mutlaka... Onları duvara asmamaya çalış n’olur, yere dökülmesin denizleri.
Çocuklarla yapılmış bir röportajda okumuştum; " Bir şeyi çok sevince ayrılmak zor oluyor " diyordu o çocuklardan biri. " Çok hüzünlüysek komik şeyler yapmak lâzım. " diyordu onun arkadaşı olan başka bir çocuk.
Reklam
Akşam oluyor. “İyi akşamlar,” diyor yanımdan geçen birileri. İyi akşamlar dileklerini alıp, iyi olmayacak akşamlar için biriktiriyorum.
Akşam oluyor. “İyi akşamlar,” diyor yanımdan geçen birileri. İyi akşamlar dileklerini alıp, iyi olmayacak akşamlar için biriktiriyorum.
Benim Yüzlerce Öğretmenim Vardı İlkokulda dört öğretmenim vardı. Daha sonraki okullarda onlarca öğretmenim oldu. Şimdi yarısını bile sayamam onların. Birçok şey öğrendim onlardan. Öğrendiklerimin çoğu, hiçbir işe yaramadı. Zaten birçoğunu da unuttum daha sonra. Ama okulun dışında yüzlerce öğretmenim vardı. Onlardan binlerce şey öğrendim. Beyaz karanfiller çizmeyi ablamdan öğrendim. İlk şarkıyı da öteki ablamdan. Sevinci, uçurtmanın ipini tutan bir elden öğrendim. Coşkuyu arkadaşlarımın çizdikleri resimlerden öğrendim. Bir akşam babam eve dönmemişti; beklemeyi öğrendim. Vurduğum kuşun kanı, bembeyaz karın üzerine akınca; pişmanlığı, çaresizliği öğrendim. Açlığı, bir yoksulun elindeki ekmekten öğrendim. Kurumuş bir dere yatağından susuzluğu öğrendim. Kafeste çırpınan bir kuştan özgürlüğü öğrendim. Uçsuz bucaksız ne demek? Denizlerden onu öğrendim. Sessizliği, koca bir ormandan; sabretmeyi küçük bir karıncadan öğrendim. Çok sonraları dedem öldü. Dedemden ölümü öğrendim. Şiiri, içimde koşuşup duran atlardan öğrendim. Maviyi gökyüzünden, kırmızıyı gülden, sarıyı da ekinlerden öğrendim. Neydim ben, neden vardım bu dünyada, neredeydim; annemin yüzüne bakınca öğrendim.
Yalnızca bir şeylerin olmasın, sen de bir şey ol.. Bir bardak su ol sözgelimi, susayan biri için.. Umudunu yitirmiş biri için bir parça umut olabilirsin...
Reklam
Düğümdeki yumuşak g’nin canı çıkacak gibidir. İyiyim ben, der yine de. Burada biraz sıkıştım sadece, hepsi o kadar.
Ben bir kalem olsaydım eğer, gelip parmaklarına yaslanır, sana ipil ipil yanan yıldızlar çizerdim. Ben bir yıldız olsaydım, kim bilir kaç köşeli… Belki de Küçük Prens’in yaşadığı yıldız ben olurdum. Küçük Prens, başka gezegenlere gittiğinde, çiçeğinin bütün nazına katlanır, ona bakmaktan usanmazdım. Ben bir çiçek olsaydım, bir tutam fesleğen olurdum mutlaka. Geceleyin esen bir rüzgâr, kokumu alıp uçurur, senin yanına getirirdi. Ben bir rüzgâr olsaydım, en çok gece bekçilerinin şapkalarını uçurmayı severdim. Bir de ağaçların arasından geçerken, yaprakların çıkardığı sesi… Ben bir ağaç olsaydım, çok yapraklı bir ağaç olmak isterdim. Dallarıma konan kuşları, avcıların silahlarından saklamak için isterdim bunu. Bir bunun için isterdim. Ben bir silah olsaydım, kuşları hiç vurmazdım. Ölürdüm yine de vurmazdım...
Gözlerini kapat ve kaleminin ucunu aç... Üstüne serilen gökyüzü, içinde büyüyen şarkı, sana seslenen annen, yaklaşan bahar, kollarına konan kuşlar, yanından geçen ırmak ve yüzüne vuran akşam... Bir şey, küçük bir şey bırakacaklar kaleminin ucuna.
Reklam
Kalbimizin büyüdüğünü hissederiz kimi zamanlarda. Dünyanın bütün güzelliklerini içine alacak kadar büyüdüğünü… O kadar büyür ki kalbimiz; sanki bütün denizler kalbimizin kıyısına vurur, bütün nehirler kalbimize doğru akar. Sanki bütün kuşlar kalbimizden havalanır gökyüzüne. Ve sonra o kadar büyür ki kalbimiz, adımızın ne olduğunu unutuveririz. Çünkü o zaman kalbimiz, adımızdan önce gelir.
Meşin bir top durmadan yuvarlanıyor çimenlerde. Staddakiler, televizyondakiler ve televizyonun başındakiler durmadan bağırıyor. Herkes bir şey söylüyor. Kimsenin kimseyi duyduğu yok. … Herkesin kulağına eğilip susmak istiyorum.
Saklambaç YayınlarıKitabı okudu
-Bir kuş tut içinden. - ….uçuyor, tutamıyorum!...
Akşam oluyor. “İyi akşamlar,” diyor yanımdan geçen birileri. İyi akşamlar dileklerini alıp, iyi olmayacak akşamlar için biriktiriyorum.
__Bir yıldız tut içinden. __Tuttum. __Bir yıldız daha tut içinden. Sonra bir yıldız daha. İçindeki yıldızlar çok olursa, ipil ipil aydınlık olur için.
457 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.