Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi

Yirmisekiz Mehmet Çelebi

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi Sözleri ve Alıntıları

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi sözleri ve alıntılarını, Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi kitap alıntılarını, Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
1721, Paris ;)
Paris şehrine mahsus bir eğlence var imiş ki, opera derler imiş. Acaip sanatlar gösterirlermiş, pek kalabalık bir cemiyet olurmuş. Şehrin kibarları varırlar ve vâsi dahi ekseriya varıp, Kral dahi bazı kere gelirmiş. Onu seyredecek olduk. Bir gün entrodüktör Kral tarafından bir araba getirip âdemlerimizle bizi aldı, gittik. Vasînin sarayına yakın bir yere vardık. Burası bilhassa opera için yapılmış. Herkesin rütbesine göre oturacak yeri var. Kralın oturduğu yere getirdiler. Kırmızı kadife ile döşenmişti. Vasî de gelmiş, yerinde oturmuştu. Bina erkeklerle, kadınlarla doluydu. Yüz çeşitten fazla saz hazırdı. Akşama bir saat vardı. Her tarafı kapalı olduğundan birkaç yüz balmumu ve billûr avizelerde de hesapsız mum yanmıştı.
Sayfa 32 - Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları
Versailles Sarayı, Paris, 1721.
Velhâsıl Versailles bir bahçedir, dört saray ve dört bahçeden ibarettir. Bunların hepsinin dolaşılması yedi saat kadar sürüyormuş. Versailles sarayının divanhanesi kubbesiyle öyle ferah ve öyle güzeldir ki, ancak olur. Divanhanenin iki tarafına gayet âlâ somakiden ustaca işlenmiş büyük kavanozlar dizmişler ve akikten kavanozlarla süslemişler. Kavanozlar görülmedik makbul ve muteber ağaçlarla dolu idiler. Bir tarafı bahçeye bakan kocaman pencereler, bir tarafına da baştan aşağı ayna konmuş ki, divanhane aynaya aksedip gayet geniş görünür ve nerede oturulsa bahçe seyrolunur. Öyle sanatkârâne yapılmış odalar vardır ki, tabir olunmaz.
Sayfa 39 - Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yayınları
Reklam
Çocuk yaştaki Fransa Kralı'nın Osmanlı elçisine gösterilmesi
Lala Mareşal, Kralımızın güzelliğine ne dersiniz diye sordu. Maşallah, Hak Teâlâ kötü nazardan saklasın dedik. Henüz on bir yaşında dört aylıktır diye devam etti. Boyu bosu yerinde değil midir? Bilhassa saçları takma değildir diyerek Kralı tutup arkasını çevirdi. Biz de o sümbül saçları elimizi sürüp okşadık. Hakikaten sırma teli gibi düz ve beline kadar uzundu. Sonra yürüyüşü de güzeldir, şöyle bir yürüyünüz görsünler dedi. Kral da divanhanenin ortasına kadar keklik gibi gidip döndü. Süratli hareket ile koştuğunuzu da görsünler dedi. Kral da divanhanenin ortasına kadar seğirtip döndü. Mareşal beğendiniz mi diye sordu. Biz de Fetebârek' Allahü Ahsenül-Hâlikîn diye cevap verdik.
Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransız kadınlarının rahatlığına şaşırması
Fransa'da erkekler kadınlara çok itibar ettikleri için kadınlar akıllarına eseni yaparlar ve canlarının istediği yere giderler. En yüksek bir beyzade en alçak seviyedeki bir kadına haddinden fazla riayet ve hürmet eder. Avratların sözü geçer, hatta Fransa avratların cennetidir, zira hiç zahmet ve meşakkatleri yoktur, istedikleri her ne ise hemen yerine getirilir deyu söylerler.
Yine erkekler ve kadınlar kimi seyir için akın akın gelip meclisimizi doldururlardı. Bilhassa nasıl yemek yediğimizi ziyade görmek isterlerdi. Filan kimsenin kızı ve filan kimsenin karısı yemek yediğinize bakmaya izninizi rica ederler diye haberler gelir, kimini defedemeyip naçar ruhsat verirdik. Perhizleri vaktine tesadüf ettiği için kendileri yemez, sofranın etrafını çevirip seyrederlerdi. Alışık olduğumuz bir hâl olmadığından bize ziyade sıkıntı verirdi. Hatır için sabrederdik. Onlar ise yemek seyrine alışmışlar. Faraza Kralın nasıl yemek yediğini seyre talip olanlara izin vermek adetleriymiş. Daha da garibi şu ki: Kral yatağından nasıl kalkar ve nasıl giyinir seyretmeye giderlermiş. Bundan dolayı bize de bu türlü teklifler yaparak canımızı sıktılardı.
Çelebi Mehmed Efendi'nin Paris'e girişi
Şehrin haneleri dörder beşer kat olup pencereleri sokağa nazırdır. Her pencereye kadın, erkek, çoluk çocuk tıklım tıkış doluşmuştu. Osmanlı gördükleri olmadığından acep nasıl ademlerdir deyu görmeye talip olmuşlardı.
Reklam
Fransa memleketlerinde kadınların itibarı erkeklerden üstün olmağla istedikleri ne ise, işlerler ve murad ettikleri yere giderler.
“Dünya müminlerin hapishanesi, kafirlerin cennetidir.”
Sayfa 66 - Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 15. Basım Eylül 2022, İstanbulKitabı okudu
Kral ile Görüşme
Kral askerini bize seyrettirmek için etraftaki bazı kışlalarda bulunan piyade ve süvari recimentleri getirtmiş ve çoğuna yeni elbiseler kestirmişler ve cem'an otuz binden ziyade asker tertip ve tedarik idüp olduğumuz haneden kral sarayına dek dizmişler idi.
Sayfa 35 - Türkiye İş Bankası Kültür YayınlarıKitabı okudu
297 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.