Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi

Yirmisekiz Mehmet Çelebi

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi Sözleri ve Alıntıları

Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi sözleri ve alıntılarını, Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi kitap alıntılarını, Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'nin Fransa Sefaretnamesi en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Veba Salgınında Seksen Bin Telef
Bunların vilayetlerinde büyük hastalık çıktıkda, başka vilayetlerden gelen kimesnelere nice günler karışmayup temas etmeksizin konuşup sohbet ederler. Bizim vardığımız esnada Allah'ın emriyle Marsilya'da büyük hastalık zuhur edüp, maazallah seksen bin kadar nüfus telef olmuş; belki de daha ziyade olmak ihtimali ola.
Sayfa 13 - İş KültürKitabı okudu
Tulon Şehrine Varış
Nazaratto limanında demir bırakup on pare selam topu artık. Liman etrafında sefinelerden ve burçlardan üç yüz kadar top atılıp azim şenlikler ettiler.
Sayfa 13 - İş KültürKitabı okudu
Reklam
Paris'te Bir Osmanlı Sefiri
Osmanlı İmparatorluğu'nun (Lale Devri) olarak adlandırılan yıllarında, Elçi payesi ile Fransa'ya gönderilen Yirmisekiz Çelebi Mehmet Efendi, toplum hayatımıza getirdiği yeniliklerle ve hatıralarıyla hizmet etmiş, Paris'te unutulmaz izler bırakmış ünlü bir Türk'tür.
İtibarda tasarruf olmaz :)
Ahırdaki bu göz kamaştırıcı durumu görünce kendimi tutamamış ve : «Bir ahır için bu kadar masrafa ne lüzum vardı?» diye sormuştum. Bana : «Ahırımız mahsus öyle yapılmıştır. Fransa Kralının ahırı Kayser'in sarayından daha güzeldir, denilmesi için böyle masrafa girilmiştir.» dediler.
Durum komedisi
Lala Mareşal: «Kral'ımızın yüz güzelliğine ne dersiniz?» diye sorunca «Maşallah, Allah kötü nazarlardan korusun!» dedik. «Kendisi henüz on bir yaşında, dört aylıktır. Şimdi bu boyu bosu ile nasıl güzel değil mi? Hem saçları da takma değil, bakın!» diyerek, tutup Kral'ın arkasını bize doğru çevirdi. Biz de o sünbül saçları okşadık. Saçları sırma teller gibi belinden aşağı dökülüyordu. Lala Kralı tekrar tutup: «Yürüyüşü de güzeldir, şöyle bir yürüyünüz de görsünler!» dedi. Bunun üzerine Kral da ta Divanhane ortasına kadar köpek gibi yürüdü, sonra tekrar geri döndü. Sonra: «Daha hızlı hareket et, koştuğunu da görsünler!» deyince. Kral tekrar koşmağa başladı, Divanhane ortasından geri döndü. Mareşal: «Beğendiniz mi?» diye sorunca; «Yaratıcıların en yücesi ve en mükemmeli olan Allah mübarek etsin!» dedik.
Paris şehrine mahsus bir oyun var imiş. Opâre derler imiş. Acaip san'atler gösterirmiş. Ol şehre mahsus imiş. Şehrin kibarları varırlar, vasi daha ekseriya varır, kral bile ara sıra gelir imiş.
Reklam
269 öğeden 291 ile 269 arasındakiler gösteriliyor.