Yiten Bir Aşkın Şarkısı

Eyüp Aygün Tayşir

Yiten Bir Aşkın Şarkısı Quotes

You can find Yiten Bir Aşkın Şarkısı quotes, Yiten Bir Aşkın Şarkısı book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.
Zeyno, "E sonuç?" diye sordu. "Sonuç..." dedi Alper, "oyumuzu dayımın istediği yere vermediğimiz için Allah bizi cezalandırıyormuş..." Ses çıkmadığını ve kendisine inanılmadığını görünce çocuk gibi yemin etti: "Valla bak! Güçlü lider şart diyor..." Ciddileşti; dünyanın sırrına vakıf bir insan edasıyla, "Böyle kendinden emin cehalet nasıl korkunç," dedi. "İnsan bir kez ortalıkta görünmeyen, işlerinin altına imza atmamış bir üst aklın, bir kadir-i mutlağın varlığına iman ederse, etrafında olan biten her türlü adaletsizliği, fazlalığı filan, 'Demek o öyle istedi, göremediğim bir şey olmalı,' diyerek kabulleniyor. Böylece, sorgulanmayan dünya, o da dahil herkes için bir cehennem oluyor." "Tabii bunları dayına da aynen böyle söyledin," dedi Zeyno alaycı bir sesle. "Maldım söyleyecektim bunları," dedi Alper. "İşte onu soruyorum ben, sonuç? Senin iş ne oldu?" Alper telefonuna uzandı, "Şu adamı arayacakmışım Aysel Abla öyle dedi. O arayacakmış zaten önden onu. Önemli bir abimizmiş..."
Sayfa 271 - Nakarat: TenâhenkKitabı okudu
"Böyle diyorum ama bakma... Utanmazım işte, bir şey istediğim zaman da dilek tutuyorum ve dua ediyorum. Ya da başım sıkışırsa filan da Allah'ım yardım et diyorum, totemim de hiç bitmiyor," dedi. Alper de ezan sesinin, ihtişamlı bir kubbenin, ramazan sofrasının, bayram sabahının ya da mahyanın kendisini etkilediğini; sosyalist ve inançsız olduğunu her fırsatta dile getiren annesinin de isyanını Pir Sultan Abdal deyişleriyle cuşa gelip, "Takdir olan gelir başa, tevekkeltü tealallah" diyerek haykıranlardan olduğunu anlattı. "Sen rahat ol," dedi sonra Alper bilmiş bilmiş, "bence başımızın sıkıştığı anda icat ettiğimiz bir olguyu sadece başımızın sıkıştığı anlarda hatırlamamızdan daha doğal bir şey olamaz. Zaten böyle kutsallaştırılmış kavramları tartışırken korktuğumuz da çarpılmak falan değil, bu kavramları kutsallaştırarak kendilerine çıkar sağlayanların ya da kimlik edinenlerin saldırma ihtimali... Ha çarpılmaktan korkuyorsak bu da o tiplerin yarattığı illüzyon... Birey olamadığı için varoluşunu ancak bir külte bir lidere bağlanarak, bağlanırken de ona dönüşerek anlamlandırabiliyor pek çok insan çünkü..."
Sayfa 96 - Sözler: Ne imiş söyle aşkın tılsımı?Kitabı okudu
Reklam
... hissetmiyorum herhangi bir kalabalığın parçası kendimi, suç mu?
Martı sesleri Alper'i şimdiye geri getirdi. Teslimi yaklaşan bir final ödevi için Tanpınar'ın Huzur'unu okuyordu zoraki. Okumak da denemezdi. Çoğu sayfayı atlıyor, ödevi için işe yarar bulduğu kısımları çekip alıyordu metinden. Kısa, çok kısa bir an, romanı okurken tasavvur ettiği âlemin içinde hissetti kendini; sanki aniden bastıran yağmurdan kaçan Nuran'la Mümtaz'ın önce sesleri sonra da suretleri şu Boğaz yamacında belirecek ve Alper, onları görüp zihnindeki tasavvur ile karşısındaki gerçekliğin benzerliğini kıyaslayacaktı. "Hayalimdekinden de uyuzlardır kesin," diye geçti aklından. Bakışları takayı aşıp karşı kıyıdaki pembe binaya, Sabancı Öğretmenevi'ne ulaştı. Oradan da geçen yıl mezun olduğu fakültesine... Böylece zihninde bir dolu anı canlandı.
Sayfa 12 - Giriş, Hayalin turkuaz denizlerindeKitabı okudu
Ben aşkın romanını yazacağım, sevip kavuşamamanın ya da ayrılık acısının değil. Aşk, diğer pek çok şeyle olduğu gibi, sıklıkla bunlarla da karıştırılan bir olgu...
Sayfa 343
"Hocam Varlık Vergisi oldu mu? Oldu. Peki, tüm gayrimüslimler aynı şekilde mağdur oldu mu? Hayır, çünkü birlik olamadılar, olamazlar. Varlık'ı fırsat bilen fakir gayrimüslim zenginleşmeye çalıştı, devlete yaltaklanıp malını kurtaran zengin gayrimüslim sesini çıkarmadı, böylece yine olan garibana, kibirliye, düzene ayak uyduramayana oldu. Yok birlikte kurtuluş! Halk yok, komün yok, birey de yok demokrasi de... Vahşi doğa bu, tek başına, dikkatlice savunacaksın kendini. Ben savunamadım. Biz savunamadık. Sadece şanssızlık... Ne kader ne ders çıkarılacak bir felaket ne ilahi adalet... Sadece şanssızlık. Benim başıma gelen sizi haklı çıkarmaz. Nedensellik ilişkilerini doğru kurun!"
Sayfa 337 - Nakarat: TenâhenkKitabı okudu
Reklam
102 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.