Yitik Korku, çağdaş İspanyol şairi Rafael Alberti'nin özyaşamsal birikimini oluşturuyor. Alberti, iç savaş öncesi İspanyasındaki çocukluk yurduna döner anılarında. Yaşama tanıklığını bu dönüş sürecinin gerçekliğiyle yansıtır. İç dünyasının derinliklerini, dil yurduna açılan evrenin gizemli yanlarını o çocukluk anlarından başlayarak anlatır. Poetik yolculuğunun kaynaklarına döndürür okuru. Yitik korusunun imgeleminde onun yurdunun renklerini, sanatçı kimliğinin izlerini buluruz. "Kendimi Arap-Endülüslü-İtalyan-Çinli sayıyorum", diyen Alberti'nin duyarlı, içli, çağcıl sesini getirir Yitik Koru. Yaşamının 1931'e kadarki dönemini kapsayan bu kitap, Alberti'nin yaşadığı yüzyıla tanıklığını içerir. Ömrünün 39 yılını sürgünde (Arjantin, Roma ve Paris'te) geçiren Alberti; yaratıcılık savaşının en güzel yıllarını çocukluk belleğinin ilk izlerinden başlayarak; sürükleniş, savruluş günlerinin çağcıl sesiyle okura aktarıyor. Duyarak, içlenerek yüzleşilen an'ların gerçekliğini yaşarcasına onun tanıklığına katılacaksınız. devamını oku

Yazar:

Rafael Alberti

Çevirmen:

Ahmet Cemal

Tahmini Okuma Süresi: 7 sa. 19 dk.Sayfa Sayısı: 258Basım Tarihi: Aralık 1987Yayınevi: Kavram Yayıncılık

ISBN: 9789753661363Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak

Türler:

Biyografi,

Edebiyat

Benzer Kitaplar

Tümünü Gör

Reklam

Kitap İstatistikleri

549gösterim

Kitabın okur profili

Kadın% 28.1

Erkek% 71.9

0-12 Yaş

13-17 Yaş

18-24 Yaş

25-34 Yaş

35-44 Yaş

45-54 Yaş

55-64 Yaş

65+ Yaş

Yazar Hakkında

Rafael AlbertiYazar · 2 kitap

(1902 Puerto de Santa Maria/Cädiz-1999 Madrid/İspanya)İspanyol şairi. Doğduğu kentteki Cizvit okulunda eğitim gördükten sonra 1917'de Madrid'e gitti. Kübist ressam olarak çalışmaya başladı, sergilere katıldı. Garcia Lorca, Bunuel ve Dali ile arkadaşlık kurdu. İlk şiir kitabı "Marinero en Tierra" (Denizde ve Karada) ile Ulusal Edebiyat Ödülü'nü kazandı (1925). İlk şiirlerinde Garcia Lorca ile birlikte "neopopularismo" (yeni-halkçılık) akımı içerisinde yer aldı. Gongora gibi klasik, A. Machado ve J. R. Jimenez gibi modern şairlerden etkilendi. 1929'da yayımlanan "Cal y Canto"da (Kireç ve Şarkı) İspanyol barok şiirinin, özellikle Gongora'nın imge ve biçimlerini gerçeküstücülüğün ögeleriyle birleştirir. Aynı yıl çıkan "Sobre los Angeles" (Melekler Üzerine, 1929), gerçeküstücü şiirin doruk noktalarındandır ve Alberti'nin politik olmayan şiiri içinde başyapıt niteliği taşır. "Cal y Canto" ile (1929) başlayan bunalım şiirinin burada daha da keskinleştiği görülür. Yetkin bir biçim ve soyutlama ile, acılarıyla baş başa kalan insanoğlunun yalnızlığını, korku ve tehdit altında geçirdiği süreçleri yansıtır. 1931 yılında İspanya Komünist Partisi'ne giren şairin sanatı "Consignas" adlı yapıtıyla siyasal nitelik kazandı. 1936'da Garcia Lorca ile Antifaşist Aydınlar Birliği'ni kuran Alberti, İspanya İç Savaşı sırasında cumhuriyetçi ordunun saflarında yer aldı; gezici bir tiyatro grubu olan "Las Guerillas Teatrales"i yönetti ve halk arasında çok yaygınlık kazanan, şarkı olarak söylenen devrimci şiirler kaleme aldı. İç savaştan sonra 1939'da Fransa'ya, oradan da Amerika'ya giden şair 1940'tan sonra Arjantin ve Uruguay'da yaşadı. 1957'de Roma'ya yerleşti. Sürgündeki yapıtlarında insancıl ve nesnel bir anlatım ağır basar. Roma'ya yerleştikten sonra ressamlığı ve şairliği bir arada yürüttü, 1976'da İspanya'ya döndü. 1977'de Cadiz'den komünist partisi adayı olarak milletvekili seçildi. Bir süre sonra bu görevinden ayrıldı. Şairin şiirlerinden yapılan bir derleme "Sürgünden Şiirler" (1978) adıyla Türkçede yayımlandı.