Yoldaki İşaretler
Seyyid KutubYoldaki İşaretler Quotes
You can find Yoldaki İşaretler quotes, Yoldaki İşaretler book quotes, the most impressive sentences and paragraphs on 1000Kitap.İslam ümmeti, geçmişte İslam'ın üzerinde yaşadığı bir toprak parçası olmadığı gibi, geride kalmış asırların birinde atalarının, İslam nizamına göre yaşamış olduğu bir kavim de değildir. İslam ümmeti; hayat tarzı, düşünce yapısı, bakış açısı, toplumsal nizamı, değer yargıları kısacası her şeyi İslami metottan kaynaklanan bir insan topluluğudur. Söz konusu niteliklere sahip olan bu Ümmet dünyanın her yerinde Allah'ın şeriatına uygun şekilde idare edilmesine son verildiğinden bu yana varlığını yitirmiştir.
Sayfa 10
İslam ne sadece Etnik bir kitleye özel olarak bağışlanan bir hak ne de milli bir sistemdir(Yani İslam bir milli görüş değildir). O topyekün ilahi kaynaklı bir yaşama yöntemi, bir dünya düzenidir.
Sayfa 103Kitabı okudu
Vay bee Şehit Kutub!
Islam medeniyetini, Afrika içlerinde çıplak insanlar arasında da tesis etmiştir.
Şöyle ki: Islam ulaşmasıyla birlikte bu bölge insanlarının çıplak bedenlerine elbise giydirmiş ve onları, kendinde mevcut olan örtünme medeniyeti aşamasına çıkarmıştır. Aynı zamanda kronik uyuşukluk hastalığından kurtardığı bu insanları, Allah Teâlâ’nın tabiatta gizlediği maddi zenginliklerinden istifade etmek üzere yogun bir faaliyete geçirmişti. Yine onlara cahilî, örfi kavmiyetcilik yada aşiretçilikten ümmet yapısına geçme yolunda ilk adımları attırmıştı. En önemlisi de onları, biraraya gelememelerinin baş sebeplerinden olan totemlere ibadet etmekten caydırarak Alemlerin Rabbi olan Allah'a ubudiyete sevk etmiştir.
Medeniyet bu değil de nedir?
İslam'ın insanlığa liderlik hususunda beklenen işlevini tekrar icra edebilmesi için, bu ümmetin yeniden var olmasını sağlamak zorunludur. İslam nizamı ve metodu ile münasebeti bulunmayan nesillerin, düşüncelerin, şekillerin ve sistemlerin kalıntılarıyla örtülmüş olan bu ümmetin var olduğu zannediliyorsa da- yeniden dirilişini gerçekleştirmek mutlaka gereklidir.
Öyleyse Allah'ın gönderdiği şeriatı yeryüzüne hâkim kılmanın görünürdeki başlıca hedefi, yalnızca ahiret için çalışmak değildir. Zira dünya ve ahiret, gelişim zincirinin, birbirinin devamı niteliğindeki iki halkasıdır. Allah'ın şeriati, işte bu iki halka arasında ve insanın hayatı ile kâinat kanunları arasındaki uyumu temin etmektedir.
Allah'a iman etmek…
O’na doğru biçimde ibadet etmek…
O’nun hükümlerini yeryüzüne egemen kılmak...
Bütün bunlar, Allah’ın kanunlar sistemini yürürlüğe koymak, uygulamak anlamına gelir.
( bir garip )