"Bazı ölüler yaşayanlardan daha yüksek sesle konuşur.."
Kitap âdeta Fars orduları komutanı Rüstem'in, "Sizi buralara getiren şey nedir?" Sorusuna verdiği cevâbın yüreklere inmesi için yazılmış: " Bizi buralara getiren şey, Allah teâlâ'nın, dileyeni kula kulluktan kurtararak, ortağı bulunmayan tek Allah'ın kulluğuna yükseltme,dünyânın mihnet ve sıkıntısından, dünyâ ve âhiretin genişlik ve rahatlığına çıkarma, bâtıl dinlerin zulmünden islâmın adaletine kavuşturma emridir."
Öyle değil mi ki ya Allah'ın kuluyduk, yâhut iblisin.. Allah'a kul olmayan başka kapılara kul olurdu..
O câhiliye ki en büyük yaratıcının Allah olduğunu kabul ettikleri halde onunla birlikte başka putlara da tapıyorlardı. O zamanki isimler, lat , menat uzzaydı. Yoksa şimdiki ismi de telefon, televizyon, wi-fi mi oldu?
(Bu konuda istifâde etmek isterseniz İnternet Fıkhı- Nûreddin Yıldız )
Şüphesiz müslüman, her yerde, her alanda, her fırsatta öğretmendir. Bu kitapta işte bu şahıslara nasıl ki; trafik işaretleri olmazsa yollar kargaşa alanına dönüyorsa, bu işâretler olmazsa da müslüman şahsiyetin aklı, rûhu, kalbi de kargaşaya dönüşebiliyor..
Bizim vazîfemiz, içinde yaşadığımız câhiliye toplumunu, değiştirmek için ilk önce kendimizi değiştirmektir..!
Ve son söz..
Milliyetim, akîdem; akîdem, Allah'ın bizim için seçtiği İslam dînidir.
Ne mutlu Müslümanım diyene..!
Kitapla kalın. Vesselam...