Rene Descartes, metafizik dünyasını üç aşamada kurdu. Kendisi dışında her şeyin yokluğunu düşleyebildiğini, ancak kendisinin yok olabilirliğini hayal edemediğini; düşünen özne olarak kendisinin şüphesiz var olduğunu gördü: 'Düşünüyorum, o halde varım" dedi.
İkinci aşamada, her şeyden şüphe edebilen öznesinin, eyleme geçip şüpheden daha iyi olan BİLMEK aşamasının mükemmellik olduğunu; bunu da nereden öğrendiğini sorup, kendinden daha mükemmel olan Tanrı'dan gelmiş olacağını buldu
Son aşamada; düşlerin düş, yanlışın yanlış, eksiğin eksik olduğunu geçerli kılmak; gerçeği gerçek, doğruyu doğru, mükemmeli mükemmel bilmek için, yani yanlışın ya da eksikliğin Tanrı'dan gelmesinde, hakikat ya da mükemmelliğin yokluktan gelmesine oranla daha az aykırılık bulunmadığını apaçık gördü.
İnsanın rüyada gördüğü gerçeklik ile uyanıkken nesnel ölçütlerinde yanılgısına AKIL - deneysel AKIL değerine yer veriyor. Geometricilerin soyut üçgenden yola çıkıp üç açısının iki dik açıya eşit oluşu prensibini bulmaları gibi; Descartes da fikir ve kavramlarımızın tam ve mükemmel olan Tanrı'dan bize hakikat temelinde vermesi prensibine ulaştı.
Onun Metafiziği ve felsefesinden öğrenecek çok şey var...