Doktor "Size doyum olmaz!" diye gülerek müsaade istedi. Ayağa kalktı. Güzel hastasının elini öperken, o:
"Fakat bana bir ilaç!" dedi.
Cebinden çıkardığı maroken defterden bir yaprak kopardı. Kurşunkalemi elinde, düşünüyordu.
"Aman doktor, acı bir şey olmasın!" "Peki!" dedi.
"Hap, kâşe filan da olmasın, iğrenirim." "Peki..."
"Toz da olmasın, genzime kaçar gibi oluyor."
"Peki..."
"Haricî ilaç da istemem. Kokusuna dayanamıyorum."
"Peki... Size öyle bir ilaç vereceğim ki, bir anda hiçbir ıstırabınızı bırakmayacak. Ne başınızda, ne içinizde sıkıntı, ne gönlünüzde üzüntü kalacak!"