İnsan, bazen arş kadar uzaktı Rabbine, bazen can kadar yakındı. Güneş gibi parlak bir hakikatti bazen. Bazen de güneşi örten kapkara bir buluttu. Ama yine de çözülmeyi bekleyen bir muammaydı.
Yusuf ve Şerif korkuyla türbeden içeriye baktıklarında Said'in mum ışığında elindeki kitabı okuyarak ağladığını, bazen de "Beli Seyda, beli Seyda" seslerini duymuşlardı.
Abdülhamid Efendi, gördüklerine inanamamıştı. Bediüzzaman, yıllarca çektiği sıkıntıların ve vücuduna şırınga edilen zehrin etkisiyle hastalanmış, iyice zayıf düşmüştü. O incecik bedeninde tam da göğsünün üzerinde yumurta büyüklüğünde bir delik açılmıştı.