Osmanlı yönetimine iyi olduğu için değil, kötü de olsa itaat edilmelidir, çünkü ne denli fazla acı çekersek o denli öbür dünyâda zenginlikler elde edeceğiz.
Türkiye’de, ama bir yere kadar Yunanistan'da bile, Eski Yunan, Grek, Helen, Yunan, Rum gibi kavramların tanımını tutarlı ve anlamlı bir biçimde verebilenlere pek sık rastlanmaz.
Etnosentrik anlayış, Yunan kaynaklarına doğrudan başvuramamakla da bir araya gelince, kaçınılmaz olarak, tanımamaktan, bilmemekten kaynaklanan maddi yanlışlar da ortaya çıkmaktadır. “Her zaman buradan bakmayalım. Biraz da karşı tarafa geçip oradan bakalım... Neler olmuş, nasıl maceraya atılmışlar bilmiyoruz... Biran evvel üniversitelerimizde komşularımızla ilgili kürsüler kurulmalı dilleri de öğretilmelidir. Bugün sadece Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi’nde bir tek öğretim üyesi vardır... Melek Delilbaşı. Yunanistan’a gitmiş Rumca öğrenmiştir: Rumca yazılan dergileri, yazıları, belgeleri inceleyecek duruma gelmiştir” (Üçok 425).