Yunanlılar Mitlerine İnanmışlar Mıydı?

Paul Veyne

Sayfa Sayısına Göre Yunanlılar Mitlerine İnanmışlar Mıydı? Sözleri ve Alıntıları

Sayfa Sayısına Göre Yunanlılar Mitlerine İnanmışlar Mıydı? sözleri ve alıntılarını, sayfa sayısına göre Yunanlılar Mitlerine İnanmışlar Mıydı? kitap alıntılarını, etkileyici sözleri 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
Leoparın hıristiyan olduğundan haberi var mı peki? (=
Dan Sperber şöyle der: "Leopar, Etiyopyalıların gözünde, Etiyopya' da dinin temel ölçütü olan Kıpti kilisesi kurallarına itaat eden Hıristiyan bir hayvandır; bununla birlikte hayvanlarını koruma konusunda bir Dorze oruç günleri olan Çarşamba ve Cumaları haftanın diğer günlerinden daha az kaygılı değildir; o, hem leoparların oruç tuttuklarını hem de her gün avlarını yediklerini hakikat olarak kabul eder; leoparların her gün tehlikeli olduklarını deneyimiyle bilir, gelenek ise Hıristiyan oldukları konusunda ona güvence verir."
Sayfa 9
İnsan bir şeye nasıl yarı yarıya inanır? Ya da çelişkili şeylere? Çocuklar hem Noel Baba'nın kendilerine bacadan oyuncak attığına inanırlar hem de oyuncakların oraya anne ve babaları tarafından bırakıldığına; o halde çocuklar gerçekten Noel Baba' ya inanırlar mı? Evet, Darzelerin inancı da en az bunun kadar muğlaktır; Dan Sperber şöyle
Reklam
Mitin logos ile düzeltilmesi, başlangıcından Voltaire'e ve Renan'a kadar süren ve Yunan dehasının ününü yaratan akıl ile batıl inanç arasındaki bitmez tükenmez kavganın bir parçası değildir; Nestle'in aksini düşünmesine karşın, mit ve logos yanlış ile doğru gibi birbirleriyle çatışmazlar. Mit ciddi bir tartışma konusuydu ve
Ne yapmalı bu saçma şeyler yığını karşısında? Bütün bunların nasıl olur da bir anlamı, bir motivasyonu, bir işlevi ya da en azından bir yapısı olmaz? Efsanelerin otantik bir içeriğe sahip olup olmadıklarını öğrenmeye yönelik soru hiçbir zaman kesin ifadelerle sorulmaz: Minos'un yaşayıp yaşamadığını bilmek için ilk önce mitlerin yalnızca boş masallar ya da tarihin değiştirilmiş biçimi olup olmadıkianna karar vermek gerekir; hiçbir olgucu eleştirmen efsaneleştirmenin (fabulation) ve doğaüstünün (surnaturel) üstesinden gelemez. O halde, efsanelere inanmaktan nasıl geri durulabilir? Atina demokrasisinin kurucusu Theseus'a, Roma'nın kurucusu Romulus'a ve Roma tarihinin ilk yüzyıllarının tarihsel gerçekliğine inanmaktan, Frank hükümdarlığının kökenlerinin Troya'dan geldiğine inanmaktan nasıl vazgeçildi?
Yaşanılan çağın tarihini yazmaya geçmiş yüzyılların tarihininkinden daha fazla değer verilmesinin nedeni neydi? Nedeni şuydu; geçmişin zaten kendi tarihçileri vardır, halbuki içinde bulunulan dönem bir tarihçinin tarihsel kaynak olmasını ve geleneği oluşturmasını beklemektedir; biliyoruz, eski bir tarihçi kaynakları ve belgeleri kullanmaz: Kaynak ve belge kendisidir; daha doğrusu, tarih kaynaklardan yola çıkılarak yapılmaz: Tarih, tarihçilerin bize bildirdiklerini düzelterek ve gerekirse tamamlayarak, söylediklerinin aynısını yeniden vermekten ibarettir.
Sayfa 20 - pdfKitabı okudu
Reklam
Evet otoritelerin adını anma alışkanlığı, yani bilimsel anlamda not düşme, tarihçilerin bir buluşu olmamıştır ve (Kutsal kitapların) İncil'in, Pandectae'nin veya dava belgelerinin dayanak olarak gösterildiği teolojik tartışmalardan ve hukuksal uygulamalardan doğmuştur.
Sayfa 23 - Dost KitabeviKitabı okudu
Kısacası, bilimsel anlamda dipnot vermenin kavgacı ve tartışmacı bir kökeni vardır.
Sayfa 24 - Dost KitabeviKitabı okudu
Tarihçi hakikati, her şeye karşın, çarpıtmadan keyfine göre daha çarpıcı ya da daha yumuşatılmış renkleriyle sunabiliyordu. Bu nedenle, Cicero'nun Lucceius'dan "konsüllüğünün çalışmalarını biraz daha değerli", belki olduğundan daha değerli "göstermesini" ve "tarih anlayışının kurallarını pek fazla göz önünde bulundurmamasını" istediği ve modern tarihçiler tarafından çok irdelenen mektubuna şaşırmamak ve kızmamak' gerekir; bu, her zaman bir kısmı kendinden yana olacak okuyuculara sahip bir gazeteciden fazlaca kabalık etmeden istenebilecek şeyleri geçmeyen basit bir iltimas işidir.
Sayfa 25 - pdfKitabı okudu
Çünkü dinle ilişkisi en zayıf mitolojilerden biri olan Yunan mitolojisi aslında tamamen halka dayanan edebi bir türden başka bir şey değildir; eğer edebiyat sözcüğü gerçeklikle kurmacanın birbirinden ayrılmaya başlanmasından önce, yani efsanevi ögelerin serinkanlılıkla kabul edildiği zaman için geçerli olursa, bu mitoloji geniş kapsamlı ve özellikle de sözlü bir edebiyattır.
Sayfa 30 - pdfKitabı okudu
110 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.