Yunus Emre Menkıbeleri

Mustafa Özçelik

Sözler ve Alıntılar

Tümünü Gör
Bana göre değildi medrese. Rakamları çıkarıp toplamak, hesap kitap etmek yerine bir ağacın gövdesi, dalları ve yaprakları arasındaki kusursuz oran beni daha çok cezbediyordu. Vücudun anatomisini parça parça ezberlemektense, insanın zerresi ile kâinat arasındaki bağı düşünmek hoşuma gidiyordu benim...
Sayfa 206Kitabı okudu
Bütün dönüşler O'nadır. Ruhumuzun ezeli yeri Allah'ın hakikatidir. Ruh, nasıl geldiği yeri özlerse aslı toprak olan bedenimiz de geldiği yeri yani toprağı özleyecek böylece ölüm hem ruhun hem bedenin vuslatı olacaktır.
Sayfa 177Kitabı okudu
Reklam
Bir Menkibe Bir Yorum
“Moğolların Anadolu'yu kasıp kavurduğu yıllardı, Sivrihisar'ın güneyinde Sarıgök yahut Sarıköy diye bilinen bir köy bulunmaktaydı. O köyde doğmuş olan Yunus Emre adında biri var idi. Ekincilikle geçinir, yoksul bir adamdı. Moğol zulmü yetmezmiş gibi bir yıl kıtlık olmuş, ekin bitmemişti. Yunus'u da köylüleri gibi açlık korkusu sarmıştı. Bir çare
Elif, "Allah'ın" Bir"liğini ifade eden bir "Vahdet" sembolüdür. Buna göre bütün harfleri, onların sebebi ve kaynağı olan elifte görmek, bütün varlıkları "Ahad" (Allah)'da görmek demektir.
Sayfa 196Kitabı okudu
“Yunus Emre bir gün Konya’ya giderken uğradığı bir köyün imamı ile sohbet ettikleri bir sırada bir kişi gelerek Yunus Emre’ye “bir hastamız var. Bir ilaç tertibi lütfeder misiniz?” der. Yunus Emre de “ben size bir ilaç tertibi haber vereyim ki kendiniz pişirin” demiş ve şöyle bir reçete vermiş: Tevbe kökünü istiğfar yaprağıyla birlikte kalp havanında tevhid tokmağıyla döğüp insaf eleğinden geçirip muhabbet balı ile aşk ateşinde pişirip kanaat parmağıyla sabah akşam yiyin. Gayet iyi gelecekti
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.