Sen Hazreti İbrahim’in kıssasını bilir misin? Kocaman bir ateş yakılır. Bütün hayvanlar da haberdardır ateşten. Hepsi, işinde gücünde iken bir minik karınca, ağzımda bir damla su taşır ateşe. Bir damla, bir damla daha. Diğerleri sorarlar hayretle ‘Koskoca ateşi sen mi söndüreceksin?’ Ve karınca bir damla daha alıp ateşe atar. ‘En azından, ben tarafımı belli ettim.’ der. Bak hem belki her şey yolunda gitmemiş ama hiçbir şey de karıncayı davasından etmemiş.
+"Elimizde kaplar gidiyoruz dereye, su dolduracağız dedemlere...
+"Kuşlar nerede şakıyorsa, oradan doldurun kabınızı, onlar iyi bilir suyun hasını" diyor BABAM ve koşuyoruz su boyunca ve duruyoruz kuşların şakıdığı çalılıklara...
İnsanlara güvenmek, aslında karanlık bir tünelde gördüğün bir ışık huzmesine doğru yol almak gibiydi. Ya o ışık hüzmesi tünelin sonuydu ve mavi gökyüzünün bir parçasıydı ya da son hız üzerinize doğru gelen bir trendi ve sizi parçalarınızı ayırırdı.