Evlatlık, annenin karnında büyümek değil, yüreğinde büyümektir.~
Yazar, yazmış olduğu diğer kitaplardaki gibi bu kitabında da sosyal içerikli bir mesaj veriyor. Evlat edinmenin dindeki sakıncalarını etkileyici bir üslupla anlatıyor.Klasik birkaç aşk hikayesi içerisinde, konu fazla su sızdırmadan gizlice verilmeye çalışılsa da yazarın kalemini bilen okurlar, bu sızıntıyı hemen fark edeceklerdir. İnsanların sırf kendi annelik-babalık hislerini tatmin etmek için masum çocukları öz yuvalarından ayırması ve buna bir de “merhamet” kelimesi ile atıfta bulunması üzerine yazar: “Çiçekler dalında sevilmeliydi oysa!” şeklinde cevap veriyor.Yazar, “Dinde işimize gelenleri, nefsimizin istediklerini seçerek yaşamak..Gönüllerdeki sevginin ritmini bozmak. Sahi din bu muydu?” diyor. Ve devam ediyor itirazlarına:”Adanmış gönüller hayata başka bir pencereden şöyle rastgele bakamazlar. İnanan insan inancının dokularını da bozmamalı!”