Yürüyüş Posts

You can find Yürüyüş books, Yürüyüş quotes and quotes, Yürüyüş authors, Yürüyüş reviews and reviews on 1000Kitap.
"... Umutsuzluk ile tembelliği kardeş biliyorum. Umutlu bir tembel görmedim; tembellerin içinden de umutlu olanı bilmiyorum. Büyük örneği almak istiyorum, Nazım Hikmet ne zaman umutluydu; son hapisliğinin başlamasıyla birlikte umudunu yitirdiğini söylemek mümkün görünüyor. Moskova'ya geçtiğinde umudunu kesin olarak yitirdiğinden kuşku duyumuyorum. Son karısı Vera Hanım'ın yazdıkları son derece eleştireldir; Rusçayı iyi bir biçimde yazamaması bir yana, konuşmasının bile yeterli olmadığını ileri sürüyor. Halbuki Nazım, yirmi yıllarının başında, Moskova'da emekçi üniversitesinde okumuştur; umudunu yitirdiği kesin olarak belli oluyor. Yaşadığı ve "ikinci vatan" dediği ülkeyle her türlü direkt iletişim imkanını açmayı zahmete değer bulmuyor. Okumuyor ve konuşmuyor."
Sayfa 208Kitabı okudu
"... Zından, Türkiye solu ve aydınında en büyük caydırıcı oluyor; Türkiye gericiliğinin, ceza yasalarında en küçük bir iyileştirme karşısında bu kadar direnmesi, bunu çok iyi görmesindendir. Bir zından deneyimi, ne kadar kısa olursa olsun, Türkiye'nin sol aydının solu bırakmasının nedeni olabiliyor. Altmışlı yılların ikinci yarısında parlayan "ünlü" sol aydınların pek büyük çoğunluğu, Uğur Mumcu, Altan Öymen, İlhan Selçuk'u bir tip olarak sayabiliyorum, bir hapislikten sonra "bir daha asla" yolunu seçtiler. Bu, solu bırakmak demektir. Solu bırakmak ise, hızla sağa kaymak anlamına geliyor; soldan sağa kayışta fren bulunmuyor. Türkiye'de bugün en büyük sektör solu bırakanlardan oluşuyor. Bu, gizli sağdır, daha kötüdür ve bir bataklık'tır. Ne yazık, sol hâlâ büyük onur olduğu için şimdi solu bırakanların çoğu solda görülmeyi sürdürüyorlar. Solda görünmek, solcu olmanın risklerini taşımıyor; ayrıca pek çok çıkarı da beraberinde getiriyor. Türk devleti solu bırakanların solda görünmelerini özendiriyor. Bataklığa ihtiyacı var." (s. 204-205)
Sayfa 204Kitabı okudu
Reklam
Yalçın Küçük bir zamanlar (kendisi de "eski solcu" ve "nasyonal-sosyalist" olmadan önce) böyle şeyler yazıyordu: "... Beş: Fransa'da yayınlanan Le Canard Gazetesi'nin Boşnak olduğunu yazdığı şimdiki müsteşar Öymen, amcası oğlu Altan Öymen örneği Bonn'a yakındır, ancak kişiliksizliğini kanıtlamış bulunuyor. Solcu olduğu için bir yıl dışişlerine alınmayan Onur Öymen, Bonn'da Mehmet Ağar'ın bir polisi olarak çalışmıştır. Altı : Onur Öymen-Erdal İnönü ikilisinin yönetimindeki dışişleri, Washington'un direktifine uygun bir biçimde Dublin Çizgisi'ni yeniden Türk dışpolitikası yaptılar." (s. 44) "... Devam ediyorum; tek tek hepsinin sicilini tutuyorum. Türk devleti'nin bana bu kadar kızmasının asıl nedeni bu radadır; bunları, Türk Devleti'nin beni izlemesinden daha disiplinli takip ediyorum. Bir: Madam [Tansu Çiller], bir darbeyle koltuğuna oturduğu zaman, Bonn Büyükelçisi Onur Öymen'i Trt başı yapmak istedi, bildiğinden değil, gizli sesler kulağına okumuştur; ancak bir yerde engellendi. Fransa'daki Le Canard gazetesinin Boşnak olduğunu yazdığı eski solcu Öymen, Türkiye'deki en hain diplomatlardan daha hain bir çizgi izledi; islamcı örgütlenmenin yanında Türkiyeli esnafların da ırkçı yapılarda toplanması programını başlattı. Şimdi Avrupa'daki diplomatların zamanı esnaf örgütlerinde veya Erbakancı ya da Türkeşçi camilerde geçiyor; büyük bir paradoks da burada yatıyor. Bu paradoks sayesinde, eski solcu Boşnak Öymen, Trt'den daha önemli bir yere, dışişleri diplomasisininin başına getiriliyor; nasyonal sosyalist bir diplomattır." (s. 111)
310 syf.
8/10 puan verdi
Yalçın Küçük'ün yurt dışında sürgündeyken Kürt basınında yazdığı köşe yazılarından oluşuyor kitap. Belki bu yüzden de alışılageldiğinden daha sert ve köşeli bir üslubu var. 90'ların ortasında yazılmış olduğundan günümüz için eskimiş olarak görülebilir. Fakat zaten benim bu kitabı okumam dönemle alakalı bilgi almak değildi. Bunun için çok başka kitaplar okunabilir. Esas olan Yalçın Küçük'ün bu olaylar karşısında geliştirmiş olduğu tezler, yaklaşımlar, yorumlar. Bunun eskimez bir tadı var. Ve pekala günümüz olayları ve öznelerine karşı da uygulanabilir.
Yürüyüş
YürüyüşYalçın Küçük · Akış Yayıncılık · 19967 okunma
..devrimciliğin rengi, çocukluktan gençliğe geçerken, ne kadar uzun olursa olsun, bir kez hapishaneyi tanımak değildir. Bizim rengimiz, yaşamın ileri aşamalarında da aynı yürekliliği gösterebilmekte yatıyor. Ne yazık, topraklarımızda, devrimciliğin bir gençlik hevesi olmadığını kanıtlamak için, bu gereklilik net olarak önümüzde duruyor. Yalnız bu gereklilikte bir de mucizevi yan var, insanı sürekli gençleştiriyor. Sürekli gençleştiğimi, artık gençliklerinde bizleri beğenmeyenleri, şimdiki olgun hallerinde benim hiç beğenmediğimi tekrarlıyorum.
Sayfa 232 - Akış Yayıncılık
Türk yazarları, sola ya şöhretlerinin başında şöhret olmak için geliyorlar ya da şöhretlerinin sonunda şöhretleri sarsıldığı zaman uğruyorlar. Ne yazık, solculuğu mücadele yolu sayan hiçbir yazarımız, romancımız, bilim adamımız bulunmuyor. Bunların Kürt Davası'na bakışları da aynı görünüyor; hani bir söz var "şöhreti yakalamak", yakalıyorlar ve uykuya dalıyorlar.
Sayfa 210 - Akış Yayıncılık
Reklam
20 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.