Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol

Yusuf ile Züleyha

Yahya Bey

Yusuf ile Züleyha Hakkında

Yusuf ile Züleyha konusu, istatistikler, fiyatları ve daha fazlası burada.

Hakkında

İnci gibi kaynağımdan ırağım güneş gibi doğduğum yerden uzağım Dukaginzade Taşlıcalı Yahya Bey, Kanuni Sultan Süleyman devrinde yaşamış ve hem asker hem de şair olması nedeniyle “sahib-i seyf ü kalem”, yani “kılıç ve kalem sahibi” olarak anılmış nadir şairlerimizdendir. Taşlıcalı’nın en ünlü eseri Yusuf ile Züleyha ise Şeyh Gâlib’in Hüsn ü Aşk’ı, Fuzulî’nin Leyla ve Mecnun’u ile birlikte anılabilecek kadar güçlü bir mesnevi kabul edilir. Yusuf ile Züleyha’nın bu baskısı, ünlü mesneviyi bir roman gibi okuma fırsatı veriyor herkese. Nazımdan nesre ve günümüz Türkçesine aktarılan beyitler sayesinde, geçmişten, bütün tazeliğiyle gelen bir eser, bugünün okuruyla yeniden buluşuyor.
Yazar:
Yahya Bey
Yahya Bey
Tahmini Okuma Süresi: 9 sa. 58 dk.Sayfa Sayısı: 352Basım Tarihi: 25 Kasım 2019İlk Yayın Tarihi: Aralık 2011Yayınevi: Kapı Yayınları
ISBN: 9786057838339Ülke: TürkiyeDil: TürkçeFormat: Karton kapak
Reklam

Kitap İstatistikleri

Kitabın okur profili

Kadın% 71.3
Erkek% 28.7
0-12 Yaş
13-17 Yaş
18-24 Yaş
25-34 Yaş
35-44 Yaş
45-54 Yaş
55-64 Yaş
65+ Yaş

Yazar Hakkında

Yahya Bey
Yahya BeyYazar · 2 kitap
16. yüzyılda Osmanlı İmparatorluğu'nda yaşamış divan edebiyatı şairidir. Yaşadığı dönemde Fuzuli'den sonra en büyük mesnevi şairi olarak tanınmıştır. Kanuni’nin emri ile boğdurulan Şehzade Mustafa için yazdığı “Şehzade Mersiyesi”, en ünlü eseridir. Doğum tarihi kesin olarak bilinmez. 1488-1489 yıllarından birinde doğduğu iddia edilir. Doğum yerinin Arnavutluk olduğu ve soyunun oranın önemli soylu ailelerinden biri olan "Dukagin" sülalesine dayandığı sanılmaktadır.  Küçük yaşta devşirme olarak Yeniçeri Ocağına asker olarak alındı ve Osmanlı İmparatorluğu bünyesinde asker olarak yetiştirildi. Yeniçeri Ocağına bağlı Acemioğlanlar Ocağı'nda iken askerilik yeteneği yanında edebiyata yatkınlığı ve yazdığı şiirler farkedildi ve kendisine Kemal Paşazade’den, Kadri Efendi’den, Fenarizade Muhyiddin Çelebi'den dersler aldırtıldı.Onun bu yatkınlığı ve aldığı dersler önemli devlet adamları ile tanışmasını ve yardım görmesini yükselmesini sağladı. Yavuz Sultan Selim döneminde Mısır ve Çaldıran Seferleri ile Kanuni Sultan Süleyman dönemindeki pek çok savaşa da asker olarak katıldı. Gerek gördüğü yardım ve ilgi, gerekse askerlik alanındaki cesareti edindiği dostlar kadar kıskançlıklara ve düşman kazanmasına neden oldu. Örneğin şair Hayâlî ile takıştığı o dönemde bilinmektedir. Rüstem Paşa’nın yerine sadrazam olarak atanan Kara Ahmet Paşa'nın bir süre sonra Kanuni'nin emriyle öldürülmesinden sonra yeniden işbaşına gelen Rüstem Paşa, şairin bütün malvarlığına el koymuş, onu maaşlı olarak sürgüne göndermiştir. Aşık Çelebi'ye göre sürgüne gönderildiği yer Bosna'da Zvornik Sancağı iken kimi yazarlar sürgün yerinin Temeşvar vilayeti olduğunu iddia etmektedirler. Şairin sürgün edildiği bölgede sürekli olarak kalıp kalmadığı sonradan bu kararın kalkıp kalmadığı da bilinmemektedir. Bununla birlikte edebiyat faaliyetlerine devam ettiği ve Zigetvar seferi öncesi Kanuni'ye bir kaside sunduğu belirtilmektedir. Ölüm tarihi üzerinde de bir anlaşmazlık olsa da çoğunluk tarihçi ve kaynak onun 1582 yılında vefat ettiğini belirtmektedir. Şairin mezarının yeri de tartışmalıdır, bir kısım kaynaklar, mezarının Zvornik'te, kimileri de İstanbul'da olduğunu söylerse de, Bursalı Mehmet Tahir Bey ve Muhammed Hadzijahic de, Bosna Evliya Kataloğu'nda şairin Loznica'da öldüğünü söylemektedirler. Şairin bilinen ve ünlü 5 büyük mesnevisi bulunmaktadır. Bu mesnevilerin isimleri;"Gencine-i Raz","Kitab-ı Usul", "Gülşen-i Envar", "Yusuf u Züleyha", "Şah u Geda"'dır. "Yusuf u Züleyha", bilinen en ünlü mesnevisidir. Bunun dışında Şah u Geda mesnevisinde Ayasofya gibi tarihi eserlerin tasvirlerinin bulunması mesnevinin önemini artırmaktadır. Mesnevileri haricinde önemli eserleri arasında şairin çeşitli şiirlerinden oluşan bir “Divanı” ve “Hamsesi” bulunur.