Serinin en uzun kitabı, Yusuf'un İsmailî bir kervan aracılığıyla Mısır'a götürülüşü ile başlıyor. Sonra orada Firavunun makamca en yakınlarından olan Petepre'nin sarayına köle olarak satılıyor ve orada kıskanç bakışlara rağmen konumca yükseliyor. Kitap Yusuf'un Mısır tanrılarına inanmadığını, onun bir olan kendi tanrısına inandığını ve bu tanrının ona önemli misyonlar yüklediğini vurguluyor. Fakat Yusuf, bunun anlaşılmaması için onların tanrılarına karşı bir itirazda bulunmuyor. Sonra, Petepre'nin eşi Mutemenet zamanla ona karşı ilgi duymaya başlıyor, hatta bu ilgi iflah olmaz bir tutkuya dönüşüyor. Yusuf'un onun bu arzularına kayıtsız kalması neticesinde bir iftira ile Yusuf bir anda suçlu konumuna düşerek saraydan zindana gönderiliyor.
Ama bunlar kitapta böyle çok akıcı anlatılmıyor, uzun uzun tahliller, tasvirler bazen ilgi dağıtıyor. Yazar, mitolojik bilgilerini adeta tepemizden aşağı boca ediyor.