Yüzleşme II

Hamdi Tayfur

Quotes

See All
"Bu kodamanların anlayamadıkları husus ise, putperestlik inancı sürerken diğer Arapları birleştirmenin mümkün olmadığıydı. Bunun için putların terk edilip tek Tanrı inancına geçmek gerekiyordu. Onlar sadece Kâbe üzerinden sahip oldukları ekonomik ve siyasi üstünlüklerin ellerinden gideceğinden korkuyorlardı. Ki çok sonraları, Hz. Muhammed Kâbe’nin statüsünü -putlar hariç- yeni dinde koruyarak onları ikna eti. Belki de onları ikna etmek için, tüm putları temsil eden minik Hacerül Esved putunun fonksiyonunu değiştirerek orada kalmasına izin verdi."
Sayfa 56 - e-bookKitabı okudu
Dindarın ahlâkı aslında hastalıklı bir ahlaktır. Çünkü dindar olmak demek 24 saatin dine göre, dışarıdan programlanması demektir. Bu ise kişinin nasıl yaşayacağına, nasıl düşüneceğine, nasıl inanacağına dair düşünmeye ve iradesi ile karar vermeye hiç bir özgür alanın bırakılmaması anlamına gelmektedir. En iyi dindar aslında kendisine en çok yabancılaşan ve bu yabancılaşmanın sonunda benliğinden olabildiğince uzaklaştığı için kendi kendisini kandıran ve en çok yalanı kendine söyleyen insandır. İnananabilmek için sürekli kendine yalanlar bulur ve bunlara şiddetle inanır dindar insanlar.
Reklam
Ahlak
Dindarın ahlakı korku ve ümitten beslenir. Cehennemde yanacağından korktuğu için veya cennette kazanacağı büyük mükafatların -mesela hurilerin- hayaliyle ahlaklı davranan bir dindar, gerçekten üstün bir erdeme sahip olduğu için, kâmil bir insan vasfıyla, doğruyla yanlışı tartıp iradesini iyiden yana kullandığından veya aklının ve vicdanının tesiriyle değil, çocuksu bir ceza korkusu veya ödül beklentisi ile ahlaklı (!) davranmayı tercih etmektedir. Dindarın ahlâkına dinin tesiri vahşi bir hayvanın etrafına saldırıp dehşet saçmasını engelleyen bir kafesin tesirine benzer. Din, korkutarak veya ödül vaadi ile dindarın vahşetini, kötülük yapmasını engelleyen bir kafes gibidir.
"Aklın yasaları çerçevesinde akletmek, hakikati aramak için yapılır. Oysa Kur’an verili mutlak bir hakikati dayatarak zaten aklı mahkûm etmektedir. Akıl aklederken mahkûm edildiğinde şartlı bir akıl olur, önü açık özgür bir akıl değil. İnsan hakikati ararken özgür bırakılmaz ve önüne konan her hakikat iddiasını sorgulayıp aklın yasaları çerçevesinde kritize etmezse bu akletmek olur mu?"
Sayfa 22 - e-bookKitabı okudu
"Bütün tapınaklar tek bir amaca hizmet eder: Sizi bireyselliğinizden sıyırıp topluluğa cemaate gark etmek ve oradan da ortak bir itaat zinciri içinde dini veya siyasi bir erke boyun eğmenizi sağlamak..."
Sayfa 87 - e-bookKitabı okudu
Reklam
100 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.