Bütün rastlantısal karşılaşmalar sonuna kadar zorlanırsa dünyayı ne tür bir cinsel azgınlık kasıp kavururdu kim bilir! Bir iki gün daha hiç değilse aralarındaki ilişkiyi romantik ya da duygusal bir zemine oturttuklarını gösterecek kadar bekleseler galiba kanıma bu kadar dokunmazdı.
Derken müthiş bir korku, pencerenin dışındaki kaçığın duyduğundan çok daha beter bir korkuya kapıldım. O öksürük, o ayak sesi, o izleniyormuşluk duygusu benim kuruntum muydu yoksa.
insan soyunun hesapsız yüce gönüllüğünü, insan yaşamının kıyıcı ama yüzeysel çekiciliği karşısında duygulanmayı nasıl öğretebilirsiniz ona? Korkunun, ürkünün bile yıldıramadığı bazı gerçeklere parmak basmasını nasıl sağlayabilirsiniz?