Yüzyılın Aşkları sözleri ve alıntılarını, Yüzyılın Aşkları kitap alıntılarını, Yüzyılın Aşkları en etkileyici cümleleri ve paragragları 1000Kitap'ta bulabilirsiniz.
" deli çığlıklar atıp avaz avaz
burnumun dibinden gelip geçti de yaz,
ben, bir demet mor menekşe olsun
getiremedim sana!
Ne haltedek,
dostların karnı açtı
kıydık menekşe parasına! "
Bu, Nazım'ın Piraye'ye yazdığı ilk şiirdi.
Ya Rabbi bu harp ne kadar sürecek? Fakat ne olursa olsun çok durmam, gelirim. Müsaade buyur da bütün heyecan-ı kalbimle iştiyakla güzel yanaklarından, dudaklarından öpeyim de keskin-i iştiyaka kavuşayım...
Aşkı tarif ederken hep böyle söylerdi amcam. Yani kişilik
sürtüşmelerinde hep birbirlerinin iyiliğine sürtüşüyorlar. "Üşüdün sen giy", "Hayır hayır, Selahattin sen giy." Bu dediğim hep böyle sürdü, kavgasız bir şekilde. Amcam her ekstrayı kabul etmezmiş. Bırakmıyor yengemi. İşte o aşkın kendisine özen gösterme, "Ayrılmayalım, bir arada kalalım, mümkün olduğu kadar çok saat bir arada yaşayalım. Çocukluğumuzda yaptığımız şeyleri bir daha deneyelim, saklambaç oynayalım," diye. Birlikte balık tutarlarmış. Ve Afife yengem şiir yazarmış. "Nasıl şiirlerdi amca?" derdim, "Çocuk resimleri gibi," derdi.
Neşeli geçen gecenin sonunda davetliler dağılırken İsmet Paşa, Halide Edip'e, Latife Hanım'ı " bilgili ve görgülü" bulduğunu söyledi. " Kemal Paşa da artık bir yuva kurmak zorunda " dedi. Halide Edip ise gelin adayını biraz " hırslı ve iddialı" bulmuştu. Ama " Kemal Paşa'ya da böylesi lazım." diye düşünüyordu.
Fatoş gerçek Yılmaz Güney'le ve onun Anadolu'suyla Umut filminde tanıştı. Umut, Güney' in ona düğün hediyesiydi.
Çirkin Kral, evlenir evlenmez, sinema tarihine kaydolacak bu filmi çekmek üzere yeni eşini alıp baba evi Adana'ya gitti. Onu babasıyla, kardeşleriyle, köyüyle, halkıyla tanıştırdı. 18 yaşında ki bir burjuva kızı, Çukurova'nın uçsuz bucaksız pamuk tarla larında Anadolu'yu ve eşini tanıyor, değişiyor, bilinçleniyordu..