El yordamıyla yarattığım ve bugüne kadar hiç gevşetmediğim iki kural koymuştum kendime:
Kural 1: O arayana veya mesaj yollayana kadar asla temas kurmayacaksın.
Kural 2: Verdiği sözleri tutamadığında veya geciktiğinde kesinlikle sebebini sorgulamayacaksın. Alacağın cevap asla duymak istemeyeceğin gerçeklerle dolu olabilir çünkü.
Değişim isteniyorsa rahatsızlık iyidir. Bugüne kadar hiç yaşamadığın şeyleri yaşamak istiyorsan , hiç olmadığın bir insan olmaya başlaman lazım. Ilerleyemiyorsan, geriliyorsundur.
Vazgeçemediklerim aklımdan çıkmadığı için mi kaderim oluyor, kaderim olduğu için mi aklımdan çıkmıyor?
Bu sadece bir âna değil, koca bir hayata cevap arayan bir soruydu ve sırrı geleceğin içinde bir yerlerde saklıydı.
Mutsuz giden bir evlilikte unuttuklarımızı bize yaşatanları mucize olarak adlandırıyoruz. Yaşadığımız anın değerini bilmediğimizden değil, Yaşadığımız hayatın değerini bilmediğimizden. Bu yüzden bulduğumuza tutunmaktan bir türlü vazgeçemiyoruz.