Merhaba değerli dostlarımız,
Şubat ayı ile birlikte bereketli manevi mevsim olan üç aylara da kavuşmuş olduk. Bu ayların bereketinden istifademiz bol olsun inşaallah… Zaman geçiyor, ömür sermayesi tükeniyor. Bir an olsun, başımızı ellerimizin arasına alıp kendimizi düşünmeye fırsat vermeyen gündem fırtınalarından korunmamız lazım. Elbette kâinatta boşluk kalmaz, herkes amacının gereğini yapacak ve boşlukları doldurmaya çalışacak. Biz boşluk bırakırsak, o boşluğu doldurmaya koşan olacaktır.
Ayette hayata alış-veriş çerçevesinde bir anlam veriyor Rabbimiz ve “Allah müminlerden, mallarını ve canlarını, kendilerine (verilecek) cennet karşılığında satın almıştır.” buyuruyor. Ayetin devamında müminlerin kalplerini ümitle dolduran şu ifadeler geliyor: “Bu, Tevrat’ta, İncil’de ve Kur’an’da, Allah üzerine hak bir vaaddir. Allah'tan daha çok sözünü yerine getiren kim vardır! O halde Onunla yapmış olduğunuz bu alış verişinizden dolayı sevinin. İşte bu, (gerçekten) büyük kazançtır.”
Bediüzzaman Hazretleri ahirete ait en küçük bir meselenin, dünyaya ait en büyük meseleden daha büyük olduğunu yazar. Ve yukarıdaki ayeti tefsir eden “Altıncı Söz” isimli çok güzel bir risalesi vardır.
En değerli sermayemiz olan hayatımızı alan, fakat karşılığında hiçbir şey kazandırmayan bir ticaret, bizi iflasa, ebedi helâkete çekiyor. Üstelik en büyük “insan hakkı” olan “İnsanın Rabbini bilmesi, Allah’ı tanıması hakkı” elinden alınıyor. İnsanlara ebedi Cenneti kaybettiren bu helâkete, eğitim sisteminden, öğretmeninden, yazarından, dizisinden, sanatkârından, oyuncusuna, sosyal medyasına kadar herkes belki bilmeden destek oluyor.
İşte bu yüzden, Allah’ın, “her peygamberi kendi toplumunun diliyle gönderdiği”nden ders alarak, dinimizin hakikatlerini bu zamanın diliyle, dilleriyle anlatmalıyız. Bu sebeple, insanlarımızı sanatın her dalında yetiştirmeliyiz. Hem de dünya çapında sanatkârlar yetiştirmeliyiz. Yoksa bir karikatürist çıkar, çizgisiyle hakaret eder, ama onun karşılığında milyarların öfkesi, eleştirisi sönüp gider, o sefil hakaret daha kalıcı olur. Bu bir dildir; sanatın önemini daha ne ile anlayacağız.
Kendimizi, dinimizi, zamanın problemlerine çözümlerimizi anlatabilmemiz, farkımızı ortaya koyabilmemiz, sesimizin duyulması, en önemlisi de gençlerimize ulaşabilmemiz için bu zamanın en önemli dili olan sanata, sanatkâr insanları yetiştirmeye, büyük düşünmeye ihtiyacımız var
Bunun ilk adımı olarak, Müslüman kardeşlerimizi çekiştirmeyi bırakmak, kim hayırlı bir iş yapıyorsa ona destek olmak veya en azından dua etmekle başlamalıyız. Böylece en azından yetenekli insanların önünde en büyük engellerden biri kalkmış olur inşaallah. Çünkü her sahada insan yetiştirmek de Müslüman toplum olarak sorumluluğumuz, birileri yapmazsa hepimiz sorumlu tutulacağız.
Evet üç ayların manevi iklimine, kendimize, Müslümanların aleyhinde dedikodu yapmama, hayırlı bir şeyler yapanlara da mümkün olduğunca destek olma sözü vererek başlayalım. Bu seneki üç aylardan kazancımız bu olsun. İnanın bu çok büyük bir kazanç olur.
Her sayımız gibi Şubat sayımızda da bu ölçüyü hayata geçirmeye çalıştık. Emeği ve katkısı olan herkese, destek olan tüm abonelerimize teşekkür ediyoruz. Üç aylarınızı tebrik ediyor, dualarınızı bekliyoruz.
…
Gayret, çalışmak, sefer bizim; zafer Allah’ın.
