“Asıl gerçek, romanın serbest bir tür olduğudur. Oyundan ya da film senaryosundan farklı olarak onun, dilsel sınırlardan başka hiçbir sınırı yok. Şiir gibi; nasıl isterse öyle olabilir. Bu, onun aynı anda hem çöküşü hem de zaferidir ve her iki türün de diğer sosyal ve politik alanlarda özgürlüğü kazanmak için neden bu kadar sıklıkla kullanıldığını gösterir bize.”